Lacivert Kronoterapi Ruh ve Sinir Bozukluklarına Tedavidir.
Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk yüz ile ilgili (göz, kulak, burun, ağız, sinüsler gibi.) tüm rahatsızlıkların tedavisinde, rahatlıkla kullanılabilir. Bunlara ek olarak, laciverdin yatıştırıcı ve dinlendirici yanından söz etmek de doğru olur. Dolayısıyla da söz konusu chakrayla bağlantılı tüm fonksiyonların dengelenmesi ve bir düzene kavuşturulmasıyla ilgilidir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk vücuttaki bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Bu rengin enerjisi çok iyi bir kan temizleyici olduğu için, vücudun toksinlerden arınmasını kolaylaştırır. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk beynin her iki yarıküresi arasındaki uyum, yine laciverdin oluşturduğu olumlu etkilerindendir. Göz, kulak, burun, sinir bozuklukları ve ruh hastalıklarına karşı. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk bazen İndigo mavisi de denir. Açık gecelerdeki gökyüzünün rengidir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk merkezleri düzenli çalışan kişiler ruhen düzgündür, kuvvetli bir hafızaları vardır ve oldukça zekidirler Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk Mavinin diğer koyu tonları gibi lacivert de, ruhsal ve fiziksel rahatsızlıkların giderilmesinde çok etkin bir yere sahiptir.
Ülkemizde hekimlik yetkisi olmayan dolayısı ile psikiyatrik hastalıklara tanı koyma ve tedavi etme yeterliliği ve ehliyeti olmayan çeşitli meslek gruplarına üye birçok kişi istenmeyen sonuçlar doğuracak tanı ve tedavi uygulamalarına girişmekte, bu durum halk sağlığını tehdit etmektedir. Konu ile ilgili yasal düzenlemeler olmasına karşın yetersiz denetim, kimi basın yayın kuruluşlarının bu kişi ve kurumları sorumlu yayıncılık anlayışı ile bağdaşmadığını düşündüğümüz programlarla kamuoyuna tanıtmaları sorunun boyutlarını daha da büyütmektedir. Türkiye Psikiyatri Derneği bu konuda basını ve kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğu hissetmektedir.
Ülkemizde, toplumun birçok kesiminde Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk sorunlarla uğraşan meslek gruplarının tanımlaması yeterince bilinmemektedir. Örneğin sıklıkla psikolog yada psikiyatrist kavramları aynı anlamda kullanılmaktadır. Bu kullanım ile aslında aldıkları eğitim olarak çok farklı olan iki grup birbirine karıştırılmaktır.
2006 yılında Gaziantep’te 500 kişi üzerinde yapılan bir araştırma sonuçlarına göre araştırmaya katılanların %56.6’sı psikologları konuşma yoluyla, psikiyatristleri ise ilaçla tedavi eden kimse olarak değerlendirmiştir. Depresyon, Anksiyete (Kaygı) bozukluğu (Panik bozukluk, Yaygın anksiyete bozukluğu, Obsesif kompulsif bozukluk, Sosyal Fobi, Travma sonrası stres bozukluğu), İki uçlu bozukluk (Manik depresif bozukluk, Bipolar bozukluk), Şizofreni, Alkol-madde bağımlılığı, Cinsel işlev bozuklukları, Kişilik bozuklukları, Yeme bozuklukları, Histeri-konversiyon, Hipokondriazis, Tikler, Yaşlılık psikiyatrisi-demans (bunama), Uzun süren yas, Dürtü kontrol bozuklukları gibi alanlardır. Ruh ve beden sağlığınız bir bütündür. Pek çok Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk belirti bedensel bir hastalığa, pek çok bedensel belirti de Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk bir hastalığa işaret edebilir. Bedensel rahatsızlıklar gibi Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk rahatsızlıkların tanısı da sadece hekimler tarafindan konulabilir ve tedavisi hekim tarafından ya da hekim kontrolu altında yapılabilir. Psikiyatri uzmanları her türlü psikiyatrik uygulamaya ilişkin temel bilgi, beceri ve donanıma sahiptir. İleri uzmanlık incelemesi, araştırma ya da tedavi-müdahale gerektiren durumları ayırtedip, gerekli önlemleri alarak yönlendirme yapabilir. Her türlü Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk sorun ve yakınmanın öncelikle tıp eğitimi almış hekimlerce değerlendirilmesi gerekir, uygulanacak tedavi şekline sizinle birlikte sadece hekiminiz karar verebilir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk rahatsızlıkların çoğu ilaç tedavisi gibi biyolojik tedaviler ve/veya psikoterapi yöntemleri ile başarıyla tedavi edilebilmektedir. Psikoterapi de tıbbi bir müdahaledir, ancak psikiyatri hekiminiz tarafından veya onun yönlendirmesiyle belirli bir terapi konusunda eğitim ve yetkinliği olan bir klinik psikolog tarafından yapılabilir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk durumunuza uygun olan tedavi şekline sizinle birlikte psikiyatri hekiminiz karar verir.
Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkkırmızı kadar olmasa da enerji ve heyecan veren bir renktir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkseviyorsanız cesur ve maceracı bir kişiliğe sahipsiniz demektir. Bu rengin insanları gülmeyi ve güldürmeyi severler. Svadhishtana ya da kuyruk sokumu chakra’sı Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkenerjiyi emer; idrar sistemine, cinselliğe ve üremeye bağlıdır. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkneşenin ve eğlencenin rengidir. Ne zaman giymelisiniz? Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkyaşama zevkini, aşkı ve kişisel motivasyonu artırır. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renksorunlarınızı çözmeniz zor gözüküyorsa Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkdan kaçının. Ne yemelisiniz? Yumurta sarısı, havuç biber, balkabağı ve portakal hava kirliliğine ve güneş yanığına karşı korur. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkışın ikinci enerji merkezini kontrol eder. Bu rengin beden içinde en etkin olduğu yer, adele sistemidir. Dalak, pankreas, mide, bağırsak ve böbrek rahatsızlıklarında Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renktedavi amacıyla kullanılabilir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renknun aşırı kullanımı, sinir sistemini olumsuz yönde etkiler. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkbu nedenle onun tamamlayıcı rengi olan maviyi de beraberinde kullanmak gerekir. Rengin gerçekte ne olduğunu ve bizi her açıdan, ne kadar etkilediğini hiç düşündünüz mü? Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkeğer renkler, fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal dünyamızı derinden etkileyebilme gücüne sahiplerse, onları hayatımıza mutluluk getirmek veya sağlığımızı düzeltmek için kullanabilir miyiz? Bütün bu soruların cevaplarını öğrenmeye çalışacağız.
Renkler Nedir? Güneşten çok çeşitli enerji seviyelerinde fotonlar gelmektedir. Ancak bu fotonlar arasındaki görünür ışık çok dar bir alanı kaplamaktadır. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkgüneşten gelen ışık parçacıkları maddeye çarptığında işte ışığın bir kısmı yukarıda anlattığımız şekilde madde tarafından soğurulur soğurulmayan diğer kısım ise maddeye çarpıp dışarı geri yansır. Nihayet cisimden yansıyan ışık gözümüzün retinasına çarpar. Retinaya çarpan bu ışık işareti sinir akışına dönüşür ve beynimize kadar ulaşıp görüntüyü oluşturur. Durumu birkaç örnekle daha anlaşılır hale getirebiliriz. Bir Morpho Kelebeğini sarı kelebek ele alalım. Kelebekte pterin adı verilen pigmentler Sarı hariç bütün güneş ışığını soğurmaktadırlar. Kelebeğe çarpıp kelebekteki pigment molekülünün elektronları tarafından soğurulmadan dışarı yansıtılan ışık parçacıkları sahip oldukları enerji sarıya denk geldiği için beynimiz tarafından sarı renk olarak algılanmaktadır.
Belgelerinizi daha rahat okunur hale getirerek anlaşılır yapabilirsiniz Bir belgenin farklı kısımlarını betimlemek için renkler kullanılabilir. Ayrıca, belirli öğeler için hep aynı rengi kullanarak belgenizi daha anlaşılır yapabilirsiniz. Kullanabileceğiniz başka bir teknik ise okuyucunun gözlerini istediğiniz yöne yönlendirmek için derecelendirme kullanarak renk farklılıklarını uygulamaktır. Renklerin önemi ve iletişim aracı olarak gücü Görme duyusuyla renk bilgisi maksadımızı ve kararımızı etkiler. İnsanların tatma, koku alma, dokunma, görme ve duyma olmak üzere beş duyusu vardır. Görme duyusuyla aldığımız bilgi bunların toplamda yaklaşık %87’sini oluşturur. Ve görme duyumuzla aldığımız bilginin yaklaşık % 80’i renk bilgisidir. Bu figürlerin doğruladığı gibi, edindiğimiz duyusal unsurların büyük bir bölümü renk bilgisi formundadır. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkKısaca, renk bizim hayatımızdaki çok önemli bir mevcudiyettir. Renkler hayal edebileceğimizden daha çok güce sahiptirler. Ve bu gücü iş belgelerinize koyarak birçok yeni fırsat yaratabilirsiniz. Günümüz trendi, şüphesiz “Renklerin Başarısı” na doğrudur.
Ya Renkler Olmasaydı? Renksiz bir dünya olsaydı yaşadığımız mekan, her şey tek renk üzerine Nasıl olurdu yaşam hiç düşündünüz mü? Tek düzeliği, renksizliği ve zamansızlığı… Renkler hayatın vazgeçilmezlerinden… Yaratılmış her şey Yaratan’dan ötürü zaten güzel Aynen öyle de yaratılan bütün renkler de özel Siyah olmasa beyazın kıymeti bilinmezdi Kırmızı olmasa, yeşil tek başına güzelliğini sergileyemezdi Renkler kadar birbirine tezat duygularda özel Özlem olmasa vuslatların kıymeti bilinmezdi Gözyaşları olmasa, gözlerimizden süzülen, dudaklarımızdaki tebessümlerin ne anlamı kalırdı? Yaratılmış her şey diğer tezadı ile dengede Mıknatıslarda dahi kuzey güneyi çeker İki aynı kutup birbirini iter Gökyüzünün mavisini yitirdiğini evrendeki tüm renklerin birbirine karışıp neticede alelâde bir gri rengin tüm dünyaya hakim olduğunu hayal edin lütfen… Yiyeceklerin çekici renklerini silin gözlerinizden Afiyetle içtiğiniz çorba ile tabağınızın, tabak ile kaşığınızın hatta elinizin, kaşınızın aynı renk olduğunu düşünün Sevdiğiniz insanı nasıl ayır ederdiniz diğer hemcinslerinden? Ya beslenme nasıl olurdu? Çiçeğin kokusunu duyabilmek ama rengini görememek ne kadar tatmin ederdi bizi?
Evren içinde pek de dikkate değer bulmadığımız bu küçük ayrıntıyı yitirdiğimizi düşünelim bir anlığına Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkYitirilen birçok güzellik gibi nasıl da büyürdü gerekliliği gözümüzde… Denizin, bulutların ve gökyüzünün rengi aynı, balıkların rengi aynı… Her şey tek düze ve hep aynı Sonsuzluğa aşık insanoğlu için ızdırap dolu olurdu yaşam Oysa dünya öyle güzel renklerle donatılmış ve bu minik “renk” dediğimiz detaya öyle güzel vazifeler yüklenmiş ki İnsanın sadece renkler için dahi her gün şükretmesi gerekiyor. kullanılış ustalığı da, sihirli renkler dünyasının başka bir muamması Öyle ki, karpuzun rengi kırmızı Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkZamanımızın araştırmaları insanların kırmızı rengini daha çok tükettiğini kanıtlıyor ve yazın en kavuran sıcaklarında merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz biz aciz kulları için kırmızı şerbet toplarını yaratıyor. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkUzmanlar yazın şekerli sıvılar tüketmemizi önerirken her şeyi Yaratan Allah (C. C. ) zaten kulları için gerekli besin ve gıdaları önceden hazırlayıp onların tam da en ihtiyaç duydukları anlarda onlara gönderiveriyor. Yine bir araştırma, insanoğlunun “canım çekti” dediği şeylerin, aslında metabolizmasının ihtiyacından kaynaklandığını kanıtlıyor Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkYani grip olacak bir insanın canı portakal istiyorsa bu bir tesadüf değil Bilakis, Rabbimiz Allah’ın (C. C. ) hastalıkla mücadelede yarattığı vücut için takdir ettiği bir lütfu Aynen öyle de, renginin Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk, aromasının hoş kokulu olması da ayrı bir ustalık Renkler aynı zamanda bir savunma mekanizması Siyah beyaz çizgileriyle aslanların gözlerini kamaştıran zebralar yaşamlarını, Allâh’ın (C. C. ) lütfettiği renklerine borçlular Güzel kelebekler, kanatlarındaki göz şeklinde boyanmış benekleri ile bir çok düşmanlarını kendilerinden uzaklaştırabilmektedirler Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkdeğiştirmede özel yaratılan hayvanlardan bir diğeri olan bukelamunu bulunduğu ortamdan, renkleri itibariyle soyutlamak neredeyse imkansızdır
Renklerle tedavi Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkBiliyoruz ki evrende var olan her şey kendine özgü bir titreşime sahiptir. Renkler de bir ışık frekansının belli orandaki yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Elektromanyetik yelpazeye baktığımızda, yelpazedeki her rengin kendine özgü bir titreşime sahip olduğunu görürüz. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkAynı şekilde, insan vücudundaki hücre, organ, kas ve kemik de belirli bir frekansla titreşir. Bu frekansın değişmesi, hastalığa sebep olur.
Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkbu değişikliklerin birçok nedeni vardır ama bu nedenlerin en büyüğü içinde bulunduğumuz ruhsal durumlar ve negatif düşüncelerdir. (Streslerdir. ) Renkleri tek başına ya da başka bir tedavi yöntemiyle birlikte, beden titreşimlerini düzeltmek ve sağlığı temin etmek için kullanabiliriz. Eğer vücudumuzun bir hücresi yanlış bir frekanstaysa, bu durum elektromanyetik alanı etkiler. Bu hücrenin bulunduğu organ ve bedeni çevreleyen auramızın da kötü etkilenmesine neden olur. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkeğer bir rengin frekansını kullanarak, bu organın yeniden doğru titreşmesini sağlarsak, yani hasta olan bölgeye gerekli olan rengi verirsek, değişmiş olan titreşimi yeniden dengeye kavuşturabiliriz. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkçünkü beden, uygun şartlar altında, her zaman, orijinal yapısını yeniden kazanma eğilimine sahiptir. Sağlıklı yaşamanın bir koşulu da, bedendeki renk enerjilerinin uygun bir denge halinde bulunmasıdır. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkbu denge durumunun bozulması hastalığı doğurur. Renkle tedavi biliminin gayesi, bedendeki renk enerjileri arasındaki doğal dengeyi yeniden inşa etmek yoluyla hastalıklarla mücadele etmektir. Renklerle bedenimizin enerji merkezleri arasındaki ilişkisi Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renklerin özelliklerine girmeden önce renklerle bedenimizdeki enerji merkezleri arasındaki ilişkiden söz etmek istiyorum. Vücudumuzda 7 tane “enerji merkezi” vardır. Bunların her birinin kendine ait bir rengi vardır. Yani her bir enerji merkezinin kendine ait bir ana rengi vardır. Fakat bu enerji merkezleri diğer renklerden de yardım alabilirler. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkHer bir enerji merkezinin kendi rengine ana renk, yardım aldığı renge de ara renk veya tamamlayıcı renk diyoruz. Ana ve ara renkler çeşitli nedenlerden dolayı dengesi bozulmuş enerji merkezlerinin dengeye gelmesinde, birbirleriyle tamamlayıcı unsurlar oluştururlar. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkHerhangi bir tedavide kullanılan ana ve tamamlayıcı renk tablosu şöyledir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkler bize birçok biçimde ve görünüşte görünüyor. Bizler özgür gözle en az 2000 farklı renk tonunu algılayabiliriz. Odanın bütün resmi ve sinerjisi farklı renklerin kombinasyonu ile yaratılır. Gerçek şu ki, renkli bir dünya vasıtasıyla tüm görsel izlenimlerimizin % 87’sini elde ediyoruz. İnsanlar renkleri kullanır ve bu şekilde kendisini ifade eder.
Biraz şansa mı ihtiyacınız var? Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkBunu kırmızı bir kazak giyerek, bir portakal yiyerek ya da elmas bir yüzük takarak sağlayabilirsiniz. Hint geleneğine göre hayatınızda şans yaratmak ve aynı anda mutlulukla sağlığı teşvik etmek çevrenizde hangi rengin hakim olması gerektiğini bulmanıza bağlı. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk”Bir insanın kendini iyi hissetmesi chakra’larına (insan vücudundaki yedi ana nokta) veya vücut ve buna bağlı fizik enerjisine bağlıdır” diye açıklıyor The Indian Luck Book (Hint Şans Kitabı)’nın yazarı Monisha Bharadvvaj. “Her chakra negatif ya da pozitif titreşimleri çeker ve özel bir renge bağlıdır. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkbu rengi giymek sizin daha dengeli, mutlu, kontrollü olmanıza yardımcı olur ve buna bağlı olarak dışarıdan aldığınız tepkileri de etkiler. “Kıymetli taşların gücü de aynı şekilde işler. “Kıymetli taşlar chakra’lar üzerinde etkisi olan elektromanyetik enerji yayar, ” diyor Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkMonisha. “Renklerine ve etkilenen chakra’ya göre kıymetli taşlar canlılığı arttırabilir, olumsuz etkileri önler, sağlığı korur, kazaları önlemek için gerekli enerjiyi verir ve gelişmeyi hızlandırır. ” Öyleyse kullandığımız renklere dikkat edelim. İyi şanslar. Giydiğiniz Renkler Chakra’larınızı, Mutluluğunuzu ve Ruh Halinizi Etkiliyor. Güneş ışığının sahip olduğu elektromanyetik enerji dünyamızdaki doğal yaşamı devam ettirir. Işık yeterince alınmazsa canlılar hayat enerjisini tam olarak alamayacaklarından kendilerini sağlıksız, mutsuz ve sevgisiz hissederler. Renk terapisi metabolizmanın sağlıklı ve dengeli bir şekilde çalışmasını sağlamak için renk enerjilerinden faydalanmak için yapılan terapidir. İhtiyaç olan renk vucuda çeşitli yöntemlerle sağlanır. Reiki, müzik, sarjlı sular ve renk şuruplarıyla ihtiyaç duyulan renk vücuda yüklenir.
Renk bir enerjidir. Giysilerimiz bizim hem ayıracımız hemde renk süzgeçimizdir. Renklerin büyülü dünyası hakkında fikir sahibi olmak için her şeyden önce ışık kavramını incelememiz gerek ışık rengi oluşturan bir tür elektromanyetik enerjidir. Güneş tarafından, çeşitli dalga boylarında üretilen bu enerji, nesnelerden yansıyıp gözümüz tarafından algılandığa ışığı görmüş oluruz. Aslında çevremizde bulunan ve görebildiğimiz her şey, ışığın yansımasıdır. Örneğin koyu renkte görünen nesneler, parlak nesnelere oranla daha çok ışık emerler ve böylece göze daha az ışık yansıtırlar. Açık renkli nesneler ise, daha çok ışık yansıtarak parlaklık ve yoğunluk yanılsamasına yol açarlar. Parlak olarak algıladığımız objeler çok ışık yansıtırlar. Işığı oluşturan dalga boylarının hızları, bir ortamdan ötekine geçerken değişiklikler gösterir. Renk, ışığın ayrılmaz bir parçasıdır. Işık değişik dalga boylarına dönüştüğünde çeşitli renkler ortaya çıkar. Ancak gökkuşağını oluşturan yedi renk, bütün renk spektrumunun sadece çok küçük bir bölümüdür. Gerçekte her rengin birçok tonu ve çeşidi vardır. Her rengin kendine has bir emme ve yansıtma özelliği bulunur. Kromoterapi adıyla bilinen renk tedavisi eski Mısır’da, Çin’de ve Hindistan’da çok eskiden beri biliniyordu. Bu tedavi yöntemi insanda bazı renklere ait merkezler olduğu teorisinden yola çıkmaktadır. Chakra adı verilen bu merkezler belirli organları yönetir. Bunlar belirli renklerle de uyum halindedir. Organik veya psikolojik nedenlerden dolayı bu merkezler görevlerini yapamaz duruma gelince, hem idare ettikleri organlarda bazı hastalık belirtileri görülmeye başlanır, hem de uyum halinde bulundukları renk titreşimleri azalarak bu renge olan ihtiyaçları artar. Kromoterapi de bu duruma gelen hastaya aksayan chakranın rengiyle ilgili tedavi uygulanır. Ayrıca bu merkezin uyum hali içinde bulunduğu renkle ilgili besinler tavsiye edilir. Bazen bu renk merkezi ile ilgili metaller taşınması da önerilebilir. Tedavi esnasındaki süre kromoterapi uzmanının tavsiyesine göre yapılır.
Günlük yaşantımızda hepimizin renklerden etkilendiği bilinen bir gerçektir. Bulunduğumuz mekanlarda canlı renkler bize huzur ve mutluluk verirken, donuk ve soluk renkler ise bizlere sıkıntı verir. Renkler karşısında neden değişik ruh halleri yaşıyoruz? Ruh halimizi, renkler ne yönde etkiler? Renklerin gizemli dünyasını öğrenmek istiyorsak önce ışığın ne olduğunu anlamamız gerekir. Işık, şekli ve rengi oluşturan, bir tür elektromanyetik enerjidir. Güneş tarafından çeşitli dalga boylarında üretilen bu enerji, cisimlerden yansıyıp, gözümüz tarafından algılandığında, ışığı görmüş oluruz. Aslında çevremizde bulunan ve görebildiğimiz her şey, ışığın bir yansımasıdır. Işık bir cisme çarparak yansıma yapana dek, gözümüzle görebilme olanağımız yoktur. Renk ise, ışığın ayrılmaz bir parçasıdır. Işık, değişik dalga boylarına dönüştüğünde, emildiğinde veya kırıldığında çeşitli renkler ortaya çıkar. Bu tıpkı bir prizmayı güneş ışığına doğru tutmaya benzer. Ne var ki gökkuşağını oluşturan renkler, renk tayfının küçük bir bölümüdür. Gerçekte her rengin bir çok tonu ve çeşidi vardır. Her rengin kendine has bir emme ve yansıtma özelliği mevcuttur. Cisimler ise, güneş ışığını oluşturan renkleri kendi özelliklerine bağlı olarak, emer ve yansıtırlar. Renk, bir ışık frekansının belli oranda yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Renkleri kendi içlerinde ise, üç temel gruba ayırabiliriz. Birincisi; kırmızı, sarı ve mavi’nin bulunduğu ana renkler grubudur. İkincisi, bu üç rengin çeşitli kombinasyonlarda biraraya getirilmesi sonucunda oluşan gruptur.
Örneğin: Sarı+mavi=Yeşil, Kırmızı+sarı= Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk, Kırmızı+mavi=Mor gibi. İlk gruptaki renklerle, ikinci gruptaki renklerin karıştırılması sonucunda ise, üçüncü grup renkler oluşur. Renkler, dünyamızda 4 Ana Unsur olan: Hava, Toprak, Su, Ateş ile birebir etkileşimleri vardır. Kırmızı renk Ateş’i, Sarı renk Hava’yı, Yeşil renk Su’yu, Mavi renk ise Toprak’ı simgeler. Makro uzayda ise, Renk evrenleri vardır ve 2 Ana Renk’den oluşur, bunlar; Kırmızı Ötesi Evrenler ve Mor Ötesi Evrenlerdir. Kırmızı ötesinde yer alan evrenler (cehennemler) sıcak ve yakıcı, Mor Ötesi Evrenler (cennetler) ise huzur verici ve ilahidir. Renklerin bir başka özelliği ise, bilinç dünyamızın en derin noktalarına kadar uyarma gücüne sahip olmalarıdır. Her insanın renklere karşı verdiği tepki farklıdır. Bir insana huzur veren mavi renk, bir diğerine soğuk veya itici gelebilir. Veya birine heyecan veren kırmızı, bir diğerine üzün verebilir. İnsanların renkten etkilenmelerini meydana getiren olgular, kişilik oluşumları, hayat koşulları ve bilinçaltında bastırılmış olan isteklerdir. Bazı insanlar hangi renkle barışık olduklarını bilirken bazıları ise bu konuda tamamen bilinçsizdir. İnsanlar renk seçerken, o rengin kendilerine getireceği yararı veya zararı düşünmezler. Sonuçta her renk, kendine özgü bazı tedavi edici ve dengeleyici unsurları da içersinde taşır. Renk bilim nedir ve Nasıl doğmuştur? Tarihe baktığımızda eski Mısırlıların renklere ve renklerle yapılan şifaya çok önem verdiğini görebiliriz. Bu sebepten Karnak ve Teb gibi tapınaklarda renk kullanmışlar ve renk şifacılığını pekiştirmek için, renk salonları inşa etmişlerdir. Aynı şeyi kadim Hind ve Çin uygarlıklarında da görebiliyoruz.
Oradaki şifacı din adamları da insanın yedi katlı doğası ile güneş tayfının yedi rengi arasındaki bağlantıyı temel alarak, bir renk bilim sistemi kur muşlardır. 1670 yılında İngiliz fizikçi Ishaac Newton, karanlık bir odada güneş ışığının önce bir delikten odaya girmesini sağlamış, sonra bu ışığın önüne bir prizma koyarak parçalanış halini bir beyaz perdeye aksettirerek, yedi rengi elde etmiştir. Newton, beyaz perde üzerindeki renklerin bir sıra ile dizilişine Spektrum Solares (Güneş tayfı) adını vermiştir. Daha sonra güneş ışığını meydana getiren renk tayfı üzerinde araştırmalarına devam ederek, renk bilimini, bir bilim dalı olarak ortaya koymuştur. Newton’dan sonra Chevreul, Helmhotz, Young gibi fizikçiler ve kimyagerler, bu proje üzerine eğilerek çalışmaları hızlandırmışlardır. Ancak günümüzde fizik ve metafizik alanında yapılan araştırmalar, renklerin bir terapi aracı olarak kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Bugün dünyada birçok psikolog ve psikiyatr renkleri bir terapi aracı olarak kullanmaktadır. Dünyanın her tarafında bilinen bir atasözü vardır: “Güneş giren eve doktor girmez. ” Işık, tabiatın bir ilacı ve en güzel tedavi aracıdır. Işığın, insanlar ve bitkiler üzerindeki fiziksel etkilerini hepimiz biliyoruz. Kaynağını güneşten alan ışık, elektromanyetik enerjilerle doludur.
Bu enerjiler dünyadaki doğal hayatı devam ettirirler. Bitkiler, güneşten gelen enerjiyi yapraklarında bulunan klorofil sayesinde yakalar ve karmaşık moleküllere dönüştürür. Bu da bitkinin canlılığının devamını sağlar. Bu olaya kısaca fotosentez diyoruz. İşte ışık ile hayat arasındaki bağlantı!. Işık eksik ve yetersiz olduğu zaman, canlılar yeterli hayat enerjisini alamayacaklarından kendilerini sağlıksız mutsuz ve sevgisiz canlılar yeterli hayat enerjisini alamayacaklarından kendilerini sağlıksız, mutsuz ve sevgisiz hissederler. Renk terapisi, metabolizmada sağlıklı bir denge sağlamak için renk enerjilerinden faydalanma işlemidir. Araştırmalar bize göstermiştir ki, insanda bedeni kuşatan elektromanyetik bir alan vardır. Buna Aura veya enerji beden adı verilir. Bedenimizi bulut gibi saran bu enerji alanı, ışık, (renk) elektrik, ısı, ses, manyetik ve elektromanyetik etkiler ile sürekli olarak etkileşimdedir. Ayrıca bu enerji alanı içinde yedi adet de, chakra adını verdiğimiz enerji dağıtım merkezleri vardır. Chakra’lar bedene giren ve beden tarafından yayılan enerjilerin oranlarını düzenlerler. Ayrıca bedendeki fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal fonksiyonların yerine getirilmesi için gerekli olan enerjiyi emerek, bunları ihtiyaç duyulan bölgelere dağıtırlar. Her bir chakra ayrı bir renge sahiptir. Chakraların fiziksel bedene doğrudan bağlı oldukları tek yer, salgı bezleri ve omurga sistemidir. Enerji merkezleri vasıtasıyla emilen enerjilerin vücuda yayılması, dolaşım ve sinir sistemlerinin yardımıyla gerçekleşir. Bu yolla tüm organlar, dokular ve hücreler enerjilerden eşit olarak faydalanmış olurlar.
İnsanı ayakta tutan bütün bu sistemler ve organlar, enerjiye (belirli renklere) karşı duyarlıdırlar. İnsanın içinde bulunduğu duygusal değişiklikler (öfke, korku, negatif düşünceler vs. ) chakralarda enerji dengesizliği meydana getirir. Burada, belirli bir rengin fazlalığı veya azlığı söz konusudur. Chakraların dengesiz çalışması fizik bedende hastalıkları oluşturur. Eğer bünyemizde herhangi bir denge bozukluğu başgösterirse, bazı renkleri veya renk kombinasyonlarını kullanarak, iç dengemizi tekrar kurabiliriz. Renklerin çevrelerine yaydıkları titreşimler, vücudun elektromanyetik ışınımıyla doğrudan bir etkileşim içindedirler.
Söz konusu titreşimler chakralar tarafından emildikten sonra, direkt olarak omurgalara iletilirler. Omurgalara ulaşan bu enerji dolu titreşimler, sinirler yardımıyla gerekli organlara ve dengesi bozulan sistemlere taşınırlar. Böylece fiziksel rahatsızlıklara yol açabilecek olan duygusal ve zihinsel şikayetler en aza indirilir. Renklerle tedavi üzerinde çalışırken karşılaşılan en büyük sorun ise, ihtiyaç duyulan renklerin belirlenmesidir.
Renk Işık Tedavisi, Kromoterapi Işık ve Rengin Enerji İlkeleri natüropati uygulamasındaki modern cihaz destekli metotların bir parçasıdır. Bu tedavi çok eskiye dayanır, çünkü renk ışık tedavisi, köken itibarı ile güneş ışığıyla tıbbi tedavi anlamına gelen Helioterapiden türemiştir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkfiziksel anlamda ışık ve renk, iyi tanımlanmıştır. Güneş ışığı, elektromanyetik spektrumun bir parçası olup yaklaşık olarak %42’si kızılötesi ışınlardan (“termal radyasyon”) %51’i görünür ışıktan ve yaklaşık %6’sı mor ötesi ışınlardan (UV-ışını) oluşur. Gözlerimizle görebildiğimiz ışık, yani, elektromanyetik spektrumun optik olarak fark edilebilir aralığı, 380 ila 780 nm dalga boyları arasında değişir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkKızılötesi ışınlar genel olarak ağrı tedavisi için termoterapide kullanılırlar. UV-ışını dermatolojide, örneğin UV-B ışını (özellikle 311 nm) sedef hastalığının, UV-A ışını ise (320-380nm) atopik egzamanın tedavisinde kullanılır. Güneş ışığı spektrumunun her rengi, organizmamızda belirli bir reaksiyona neden olur. Reaksiyon düzeyleri farklıdır. Renklerin duygusal ve ruhsal etkilerinin yanı sıra metabolik ve yapısal düzeyde etkileri bulunur. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkIşık ve renk, vücudumuzca cilt ve gözler, aynı zamanda Çakralar (vücudumuzun ötesindeki enerji organları) ve besinler aracılığıyla emilir (bu bağlamda ikinci derece bitkisel boyalar büyük rol oynar). Vücudumuzun dışarıdan yalnızca ışık almayıp aynı zamanda, “BioFoton radyasyonu” olarak da bilinen ultra zayıflıkta bir hücre radyasyonu (“luminesans”) vermesi özellikle heyecan vericidir. Bu ışık, hücre bölünmesinden kaynaklanır ve eşevrelidir, yani lazer benzeri bir düzeni vardır. “Vücudun kendi ışık üretiminin” varlığı hakkındaki bilgileri Rus Alexander Gurwitsch’in araştırmalarına ve Alman Profesör Fritz-Albert Popp’un onlara dayanan çalışmasına (“Der Mensch ist ein Lichtsauger”) [İnsan Işık Emici bir Cihazdır*] borçluyuz. *İnsan ışıklı vakum temizleyicisidir, olarak da tercüme edilebilir! Işığın işi: Hücre iletişimi Vücudumuz karmaşık bir şekilde organize edilmiştir. Her bir hücrede saniyede aynı anda yaklaşık 30. 000 ila 100. 000 kimyasal reaksiyon gerçekleşir. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkbu, vücutta eşzamanlı olarak tasarlanan 1. 000. 000. 000. 000. 000. 000=1 kentilyon reaksiyon demektir! Vücuttaki bütün doku fonksiyonlarının yüksek derecede organize edilmiş etkileşimini garanti etmede yalnızca ışık, dolayısıyla fotonlar, bu süreçleri sayısal açıdan yeterli hız ve kesinlikle yönetebilecek gibi görünmektedir. Potsdam’daki “Institude for Advanced Sustainability Studies” Bilim Direktörü Carlo Rubbia, bunu araştırdı. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk1984 yılında Simon van der Meer ile birlikte Nobel Fizik Ödülünü aldı
Ana meridyenlerin cildin bağ dokularının altında ilerlediği ve “patolojik” akupunktur noktalarının bağ dokularında “şişme” veya “sertleşme” şeklinde tezahür ettikleri bilgisine dayanarak, “doğru” rengin bağ dokularına ve denk gelen meridyeni ahenkleştirdiğini, “yanlış” renkleri ise semptomların güçlenmesine neden olduğunu ortaya çıkardı. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkHeidemann, önce on iki ana meridyeni Itten’e göre 12 rakamlı renk çemberinde sınıflandırdı, daha sonra renkleri Çin Meridyen saatinde gösterdi. Böylece ortaya, Renk Tedavisine başlayanların güvenle kullanabileceği Renk Meridyen Sistemi çıktı. Gün Ortası-Gece Yarısı Kuralı çerçevesinde her bir meridyen bir aktivasyon rengine sahiptir ve uygun yatıştırıcı veya sakinleştirici rengi alır-ve örneğin, Kalp Meridyenine atfedilen sarıdır, beklendiği gibi kırmızı değil (Ateş Elementi). Bunlar, güneş ışığıyla olan ilişkilerinden (öğle 12’de güneş en tepe konumundadır ve en parlak halindedir: açık sarı) ve güneşin günün seyri içindeki ışık koşullarının sonucudur. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkAktivasyon renklerini meridyenlerin güçlendirme noktalarına, sakinleştirici renkleriyse yatıştırma noktalarına uygulamak kullanışlı ve yararlıdır, elbette bilinen kurala uygun olarak: “güçlendirmek, yatıştırmaktan iyidir. ” Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkÇin enerji öğretilerine kısmen aykırı duruyor. O, spritüal-bilimsel gözlemlerine [beşeri bilimler alanında] dayanarak Ağaç ve Su elementlerini birbiriyle değiştirdi. Sonuç olarak Karaciğer ve Safra Kesesi organlarını Su Elementinde, Böbrek ve İdrar Torbasını ise Ağaç Elementinde sınıflandırdı. Bu nedenle tedavi noktaları TCM sonuçlarından ayrılır. Ne var ki, benim deneyimim, Heidemann’ın sınıflandırdığı renklerin de TCM’de olduğu gibi geleneksel güçlendirme ve yatıştırma noktaları üzerinde etkili olduğu yönündedir. Enerji Sistemlerinin Renk ile Dengelenmesi İlk adım her zaman en zorudur.
Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkDoğada kırmızı, sarı ve mavi olmak üzere 3 ana renk vardır. Bu renklerin birbirleriyle ikili olarak eşit oranda karıştırılmasıyla da Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renk, yeşil ve mor ara renkleri elde edilir. Bu renklerden diğer renkler türetilir. Farklı renklerin farklı oranlarda karıştırılmasıyla birbirinden farklı milyonlarca renk oluşur. Renkler Bizi Çağırıyor. Renklerle yaşarız hayatı. Duvarlarımızın, eşyalarımızın, çantamızın ya da kahve kupamızın bizi yansıtsın isteriz. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkO günkü ruh hâlimize göre giyiniriz fıstık yeşillerini, koyu kahveleri, vişne çürüklerini. Tatil düşlerimiz turkuaz mavisi, aşkımız pembedir. İş yerini canlı renklerle tasvir edenimiz çok azdır. Peki, başımızı çevirdiğimiz her şeyle bu kadar ilişkiliyken, acaba renkleri doğru kullanabiliyor muyuz? Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkDoğrusuyla yanlışıyla kullandığımız renkler hayatımızı ne kadar etkiliyor? Renk, ışığın değişik dalga boylarının gözün retina tabakasına ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Ruh ve sinir bozukluklarına iyi gelen lacivert renkBu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen emilip kısmen de yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar farklı renkler ve farklı tonlar olarak algılanır. Günümüzde renkler, fiziğin ve optiğin olduğu kadar, inşaat, iç mimari ve dekorasyon dallarının, psikolojinin ve antropolojinin, satış, reklam ve pazarlamanın araştırma alanları arasında da yer almaktadır.
indeks: Renk Meditasyonu, Renk terapisi, fiziksel sağlığı, stres, kas, Doku, Enerji, Ezoterik, çarka, Homeopatik, color, sanat terapisi, alternatif tedavi, Color therapy, zihinsel sağlığı, ruhsal sağlığı, art Iherapy, alternative treatment, renk, zihin, beden, duygu, denge, canlılık, Spor,
.
Aloe Vera, Gözde Kaşıntı, Kızarıklık ve Göz Nezlesine Faydalıdır.
.
Bilgi kaynaklarımız:
www.google.com
www.faydaliyasam.comUYARI:
Hastaliklari teşhis, tedavi etmek 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece hekimlerimizin görevidir. Bu web sitesinde yer alan bilgiler sağlıklı ve faydali yaşama hakkında tavsiye niteliğinde olup paylaşımlar ve konularımız tavsiye ettiğimiz ürünlerimiz ilaç değil, faydali yaşama besin destek ürünleridir. Tedavi veya doktor tedavisi yerine geçmez. Paylaşılan metinlerde ve Kürlerin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını kontrol ettirdikten sonra kullanmanız tavsiye olunur. Hayata sağlıklı, afiyet içinde, faydali yaşamanız dileklerimizle.