Erguvan Rengi Dolaşım Sistemine Faydalıdır

Erguvan Rengi ve Ağacı Kalp ve Dolaşım Sistemine Faydalıdır
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi organlarımızın faaliyetini sakinleştirir, ağrıyı azaltır, rahatlatır. Mor, lila, pembe tonları arasındaki rengi de Türk mutfağında salatalara renk ve lezzet vermek için tercih edilmiştir. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden sağlanır. Canlıların hücrelerinde enerjinin üretilebilmesi için gerekli olan besin ve oksijenin hücrelere taşınması gerekir. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır Ayrıca hücrelerde yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazı ile zararlı atık maddelerin de boşaltım sistemi organlarına getirilerek vücut dışına atılması gerekir.

Hücreler için gerekli olan besin ve oksijenin hücrelere taşınmasını, hücrelerde yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazı ile zararlı atık maddelerin boşaltım organlarına (akciğerlere ve böbreklere) iletilmesini sağlayan sisteme dolaşım sistemi (kalp – damar sistemi) denir. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır

Kullanılışı: 1 bardak suya, 10-20 gr ufalanmış kök, kabuk veya yaprak konur, 10 dk kaynatılır, günde 2-3 bardak içilir. Kök, dal kabuğu veya yapraklar toz haline getirilir, günde 1-2 gr içilir. Kullanılan Kısımları : Kökleri dal ve kabukları ve yaprakları.
(Hücrelerde yaşamsal faaliyetler için gerekli olan ve sindirim sisteminden kana geçen besinler ile solunum sistemi ile akciğerlerden kana geçen oksijen gazını hücrelere taşıyan, hücrelerde yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazını akciğerlere, zararlı ve atık maddeleri böbreklere (boşaltım sistemi organına) götüren sisteme dolaşım sistemi denir). Dolaşım sistemi kalp, damarlar ve kandan oluşur. Kalp ve damarlara dolaşım sistemi organları denir. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır İnsanda Dolaşım Sistemi İnsanın dolaşım sistemi, kalp ile damar sisteminden oluşmuştur. Damarlar atar damar, toplar damar ve kılcal damar olarak üç farklı yapı ve göreve sahiptir. Kılcal damarlar bütün vücudun içini bir ağ gibi sarmaktadır. Kıkırdak doku ve bazı epitel doku hücreleri hariç doku hücrelerinin çoğunluğunun madde değişimleri doğrudan kılcal damarlarla yapılır. Kal ve damarların içinde taşıma sıvısı olan kan dokusu bulunur. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
A.KALBİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ İnsan kalbi göğüs boşluğunda iki akciğer ve alt ucu sola dönük olarak yerleşmiştir. Koni şeklinde olan kalp büyüklük olarak herkesin kendi yumruğu kadardır. Yaş ilerledikçe kalbin büyüklüğü ve ağırlığı artmakta beraber yetişkinlerde kalp ağırlığı artmakla beraber yetişkinlerde kalp ağırlığı 230-340 gr arasında değişmektedir. Kalbin görevi içindeki kanı akciğerlere ve diğer vücut organlarına pompalamaktır. Kalp bu görevini kasılıp gevşeme özelliği sayesinde gerçekleştirir. Kalp, üstte iki kulakçık (atrium) ve altta iki karıncık (ventrikül) olmak üzere dört odacıklı bir yapı gösterir. Kalbin sağ ve sol bölmeleri birbirinden kastan yapılı bir perde ile ayrılmıştır. Her zaman için sağ tarafta kirli, sol tarafta ise temiz kan bulunur. Kalbin sağ kulakçığı ile sağ karıncığı arasında üçlü kapakçık (trikusbit), sol kulakçığı ile sol karıncığı arasında ise ikili kapakçık (biküsbit = mitral) bulunur. Kulakçıklarla karıncıklar arasında bulunan bu kapakçıklar tek yönlü olarak sadece karıncıklara doğru açılır. Bu özellik karıncıkların kasılması sırasında içindeki kanın kulakçıklara geçmemesini sağlar. Kulakçık ve karıncıklar arasındaki kapakçıkların tek yönlü olarak açılması karıncıkların duvarına bağlı olan bağ dokudan yapılı kalp iplikleriyle sağlanır. Kalbin sağ kulakçığına vücutta kullanılarak karbondioksit yönüyle kirli olan kan gelir. Sağ kulakçığa ait ve üst ana toplar damarlar açılır. Sağ kulakçıktan sağ karıncığa geçen kirli damarlar açılır. Sağ kulakçıktan sağ karıncığa geçen kirli kan, karıncığın kasılmasıyla temizlenmek için akciğerlere gönderilir. Sağ karıncıktaki kirli kanı akciğerlere, akciğer atar damarı götürür.

Akciğerlerde temizlenen kan daha sonra dört tane olan akciğer toplar damarları ile kalbin sol kulakçığına getirilir. Sol kulakçıktan sol karıncığa geçen temiz kan karıncığın kasılmasıyla aort ana damarı ile vücudun bütün organlarına pompalanır. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır Sağ karıncıktan çıkan akciğer atar damarı ile sol karıncıktan çıkan aort atar damarının karıncıklardaki başlangıç yerlerinde yarım ay şeklinde olan üçlü kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar sadece atar damarların içine doğru açılırlar ve kanın karıncıklardan atar damarlara doğru tek yönde ilerlemesini sağlarlar. Kalp yapı olarak içten dışa doğru endokard, miyokard ve perikard olmak üzere üç tabaka halinde incelenir. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
Endokard (İç tabaka) Kalbin iç yüzeyini örten tabakadır. Kan damarları bulundurmayan bu tabaka tek sıralı yassı epitelden (endotel) yapılmıştır. Endokard, kayganlığı sayesinde kanın hareketini kolaylaştırır ve kanın doğrudan kalp kası ile temasını engeller. Endokardı oluşturan epitel doku ince bir bağ doku ile miyokarda bağlanmıştır.
Miyokard (Orta tabaka) Kalbin çalışmasını sağlayan ve esas dokusunu oluşturan kas tabakasıdır. Kalp yassı yapı olarak çizgili kas olmasına rağmen çalışması isteğe bağlı değildir. Karıncıklardaki kas dokusu kulakçıklara göre daha kalındır. Vücuda kanı pompalayan sol karıncığın kas dokusu, sağ karıncığa göre daha da kalın bir yapı gösterir.
Aort atar damarı kalpten çıkarken miyokarda damarlar ayrılır. Kalbin kendi hücrelerine besin ve oksijen götüren bu damarlara koroner damarlar denir.
Perikard (Dış tabaka) Kalbi dıştan sararak koruyan perikard, bağ dokudan yapılmıştır. Perikard iki katlı bir yapı gösterir. İki tabaka arasında kalan perikard boşluğunda kalbin çalışmasını kolaylaştıran ve kalbi dış etkilerden koruyan kaygan bir sıvı bulunur.
B. KALBİN ÇALIŞMA MEKANİZMASI Kalbin çalışması, kalp kasının kasılması ve gevşemesi sayesinde olur. Kalp, çalışarak vücudun bütün organlarına kan pompalar. Kalbin kasılmasına sistol gevşemesine ise diastol denir.
Kulakçıklar kasıldığında karıncıklar gevşer, karıncıklar kasıldığında ise kulakçıklar gevşer. Kulakçıklar kasıldığında içlerindeki kan karıncıklara geçer. Karıncıklar kasıldığında ise kan temizlenmek için akciğere ve kullanılmak için vücuda gönderilir. Kulakçıklar gevşediğinde akciğerden ve vücuttan gelen kan kulakçıklara alınır.
Kalp atışı bir kasılma ve bir gevşemeden ibarettir. Normal kalp atışı 0,85 sn sürer. Bu sürenin 0,45 sn si kasılma, 0,40 sn ise dinlenme zamanıdır. 0,45 sn nin 0,15 sn de kulakçıkların, 0,30 sn de ise karıncıkların kasılması gerçekleşir. Her kalp atışında kalpten 70 ml kan pompalanır. Sağlıklı bir insanda dakikada ki kalp atış sayısı 70 – 80 kadardır. Bu sayı bebeklerde ortalama 120 dir.
Kalbin kasılma olaylarının kontrolü kalbin kasılma olaylarının kontrolü belirli yerlerinde bulunan özelleşmiş dokularla gerçekleşir. Kalpte kasılmanın başlaması için gereken ilk uyarı otonom sinir sistemi tarafından berilir. Kalbin çalışmasını düzenleyen özelleşmiş dokular sırasıyla; sinoatrial düğüm (S.A), atrioventriküler düğüm (A.V) ve atrioventriküler düğümün uzantısı olan his demetleridir.
Sinoatrial düğüm, kalbin sağ kulakçığının arka duvarında bulunan özelleşmiş kas fibrillerinden meydana gelir. Kas fibrilleri kulakçıkların her tarafına yayılarak karıncıklara doğru uzanır. Otonom sinir sistemi tarafından uyarılan sinoatrial düğüm, kulakçıkların kasılmasını başlatır ve kalbin kasılma ritmini denetler.
Sinoatrial düğümden yayılan uyartılar fibrillerle atrioventriküler düğüme aktarılarak onların uyarılmasını sağlar. Atrioventriküler düğüm, kalbin arka duvarında iki karıncık arasında bulunur. Atrioventriküler düğümden çıkarak sağ ve sol karıncık ucuna doğru uzanan özelleşmiş liflere his demetleri adı verilir. Atrioventriküler düğümün uyarılması ile uyartılar his demetlerine yayılır ve karıncıkların kasılması sağlanır. Kalp kası, kasılması için gereken enerjiyi, yaptığı oksijenli solunumdan karşılar. Kalbin Çalışmasını Etkileyen Faktörler Kalp atışları, kalbin kendi yapısındaki özel dokularla sağlanmaktadır. Ancak bazı iç ve dış etkenler sinoatrial düğümü uyararak kalp atışlarının hızlanmasını sağlar. Kalbin çalışma hızının değişmesine sinirler, bazı hormonlar, bazı kimyasal maddeler, vücut sıcaklığının artması ve çalışma temposunun yükselmesi neden olmaktadır.
Otonom sinir sistemine ait sempatik sinirler kalbin çalışmasını hızlandırıcı etki yaparken parasempatik sinirler (Kapus siniri) ise kalp atışlarını yavaşlatır. Sempatik ve parasempatik sinirlerin kalbin çalışmasını etkilemeleri salgıladıkları hormonlarla gerçekleşir.
Heyecan ve stres gibi durumlarda kanda sempatik sinirlerden salgılanan adrenalin hormonu ile tiroid bezinden salgılanan tiroksin hormonu kalp atışlarını hızlandırır. Parasempatik sinirlerden salgılanan asetilkolin ise hızlanan kalbin çalışmasını yavaşlatarak normale döndürür.
Kafein gibi bazı uyarıcı kimyasal maddeler kalp atışlarını hızlandırır. Ayrıca kandaki karbondioksit miktarının artması, ateşli hastalıklara bağlı olarak vücut sıcaklığının artması da kalbin çalışmasını hızlandırır. Günlük normal çalışma temposunun yükselmesi durumunda da vücuda daha fazla oksijen ve besin iletmek için kalbin çalışmasında hızlanma görülür.
C. KAN DAMARLARI İnsanın dolaşım sistemindeki kan damarları atar damar, kılcal damar ve toplar damar olmak üzere üç çeşittir. Atar damarlar ve toplar damarlar dokulara kanı taşırken kılcal damarlar ise doku hücrelerinin madde değişimlerini gerçekleştirirler. Kalpten atar damarlarla çıkan kan, her organın içindeki kılcal damarlara yayılır. Kılcallardaki kan daha sonra toplar damarlarla yeniden kalbe döner. Genel olarak toplar damarlar kalbe kan getirirken, atar damarlar ise kalpteki kanı vücuda götürürler.
1. Atar Damarlar Kalpteki kanı diğer organlara taşıyan damarlardır. Atar damarlardaki kanın akış yönü kalpten vücuda doğrudur. Akciğer atar damarı hariç diğer atar damarların hepsi temiz kan yani oksijen yoğunluğu fazla olan kan taşır. Akciğer atar damarı ise kalpteki kirli kanı temizlenmesi için akciğere götürür.
Atar damarlar yapı olarak üç tabaka halinde incelenir. En dışta bulunan dış tabaka lifli bağ dokusundan oluşmuştur. Bu tabakadaki elastik lifler kalp atışları ile oluşan yüksek kan basıncına karışı damarların dayanıklılığını artırır. Elastik lifler ayrıca atar damarların dayanıklılığını artırır. Elastik lifler ayrıca atar damarlara esneklik de kazandırır. Orta tabaka, düz kas dokusundan meydana gelmiştir. Düz kaslar otonom sinir sistemine bağlı olarak kasılıp gevşeyerek kan akışına yardımcı olur. Orta tabakada da dış tabaka olduğu gibi elastik lifler bulunur. Orta tabakada ayrıca sinir telleri de yer alır. Atar damarların en iç tabakası tek sıralı yassı epitel hücrelerinden (endotel) oluşmuştur. Yassı şekilli olan bu hücreler pürüzsüz ve kaygan olmaları sayesinde damar içindeki kan akışını kolaylaştırırlar. Atar damarlardaki kanın hareketi kalbin karıncıklarının kasılması ve yapısındaki düz kasların kasılması ile oluşan kan basıncı sayesinde gerçekleşir. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
Atar damarlar kanın akış yönü olarak kalbe en yakın damarlar olduğu için kan basıncı, en yüksek bu damarlarda ölçülür. Kalbin kulakçık ve karıncıklarının yaptığı kasılma gevşeme hareketlerine bağlı olarak damarlarda da ritmik olarak kasılma ve gevşemeler meydana gelir. Kalp atışlarının bu şekilde damarlarda tekrarlanmasına nabız, damarlardaki kanın damar çeperlerine yaptığı basınca ise tansiyon denir. Kalbin karıncıklarının kasılma sırasında atar damarlardaki kanın damar çeperine yaptığı basınca büyük tansiyon (sistolik kan basıncı) denir. Karıncıkların gevşemesi sırasında kanın damar çeperine yaptığı basınca ise küçük tansiyon (diastolik kan basıncı) adı verilir. Tansiyon cinsiyete, yaşa v.b. faktörlere göre değişmekle beraber yetişkinlerde ortalama olarak büyük tansiyon 120 mm-Hg küçük tansiyon ise 70 mm-Hgdır. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
2.Toplar Damar Vücuttan kalbe kan getiren damarlardır. Toplar damardaki kan vücuttan kalbe doğru akmaktadır. Toplar damarlarda karbondioksit yönüyle zengin olan kirli kan taşınır. Sadece akciğer toplar damarı farklı olarak akciğerden kalbe temiz kan taşır.
Toplar damarlar atar damarlarda olduğu gibi üç tabakadan yapılmıştır. Ancak dış ve orta tabakada bazı farklılıklar görülür. Dış tabakada bulunan bağ doku lifleri toplar damarlarda daha az sayıdadır. Ayrıca orta tabakada, atar damarlarda bulunan elastik lifler damarlarda bulunmaz.
Toplar damarların çapı atar damarlara göre daha büyüktür. Bu durum toplar damarların daha fazla kan bulundurmasına neden olur. Toplar damarlar vücuttaki kanın akış yönü olarak kalbe en uzak olduğu için kan basıncı ve kanın akış hızı atar damarlara göre daha yavaştır. Kan akışını hızlandırmak için vücudun alt kısımlarındaki toplar damarda kapakçıklar bulunur. Ayrıca iskelet kaslarının kasılması da kanın hareketine yardımcı olur.
Kapakçıklar yukarıya doğru tek yönlü açılarak toplar damarlardaki kanın yerçekimine ters yönde ilerlemesine yardımcı olurlar. Kalbin negatif emme basıncı da kanın toplardamarlarda ilerlemesinde etkilidir. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
3. Kılcal Damarlar Atar damar ve toplar damarların arasında bulunarak onları birbirine bağlayan kılcal damarlar dokuların içlerine kadar yayılarak çok geniş bir yüzey oluştururlar. Kılcal damarlar çok ince olmasına rağmen toplam çapları atar damar ve toplar damarlara göre daha fazladır. Toplam yüzeyleri fazla olduğu için en düşük kan akış hızına kılcal damarlarda rastlanır. Bu durum kılcal damarlarla dokusu sıvısı arasındaki madde değişimini kolaylaştırır.
Kılcal damarların yapısında diğer damarların yapısında bulunan koruyucu bağ doku ve kas doku bulunmaz. Sadece epitel dokudan oluşması madde giriş çıkışına imkan sağlar. Doku hücrelerinin her türlü madde alış verişleri (besin, oksijen ve metabolizma artıkları gibi) kılcal damarlarla gerçekleştirilir.
D. İNSANDA KAN DOLAŞIMI İnsanda kan dolaşımının temel görevi besin ve oksijen gibi gerekli maddelerin hücrelere götürülmesi, hücrelerde oluşan metabolizma artıkları ile hormonların ilgili organlara taşınmasıdır. Kanın bu görevlerini yapabilmesi için gerekli olan dolaşımı, kalbin çalışması sayesinde gerçekleşir.
İnsan vücudundaki kan dolaşımı küçük dolaşım ve büyük dolaşım olarak iki bölümde incelenir. Her iki dolaşım da kalpte başlar ve daha sonra yine kalpte sonlanır.
1.Küçük Kan Dolaşımı
Kalp ile akciğer arasında yapılan dolaşımdır. Kalpteki kirli kanın temizlenmek için akciğere götürülmesi ve akciğerde temizlenen kanın da kalbe getirilmesine küçük kan dolaşımı denir. Küçük kan dolaşımı kalbin sağ karıncığından başlar, sol kulakçığında sona erer.
Büyük dolaşım sonucu vücut dokularından kalbin sağ kulakçığına getirilen kirli kan, kulakçıkların kasılması ile önce sağ karıncığa geçer. Karıncıklar kasıldığında ise sağ karıncıktaki kirli kan akciğer atar damarına verilir. Akciğer atar damarı kalpten çıktıktan sonra ikiye ayrılarak sağ ve sol akciğerlere girerler. Akciğer atar damarları akciğerlere girdiğinde daha küçük atar damarları akciğerlere girdiğinde daha küçük atar damarlara ayrılır. Alveollere geldiğinde ise alveolleri saracak şekilde kılcallara ayrılır. Alveol boşluğundaki hava ile alveol kılcalları arasında gaz difüzyonu gerçekleşir. Bu sayede kılcal damara oksijen alınırken, içindeki karbondioksit ise alveol boşluğuna bırakılır. Akciğer alveollerinde bu şekilde temizlenen kan daha sonra her akciğerden bir çift olarak çıkan akciğer toplar damarı ile kalbin sol kulakçığına getirilir. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
2. Büyük Kan Dolaşımı
Kalp ile bütün organizma (akciğer hariç) arasında yapılan dolaşımdır. Kalpteki temiz kanın kullanılmak için vücut organlarına götürülmesi ve doku hücrelerinde kirlenen kanın da tekrar kalbe getirilmesine büyük kan dolaşımı denir. Büyük kan dolaşımı kalbin sol karıncığından başlar, sağ kulakçığında sona erer.
Küçük dolaşımla akciğerden kalbin sol kulakçığına getirilen temiz kan kulakçıkların kasılması ile önce sol karıncığa geçer. Buradan organlara pompalanan kan, oksijen yönüyle zengindir. Karıncıklar kasıldığında sol karıncıktaki temiz kan, aort atar damarı ile kalbi terkeder. Aort atar damarı kalpten çıktıktan hemen sonra sola doğru bir yay çizer. Bu yaydan başa ve kollara damarlar ayrılır. Aort, daha sonra aşağı doğru kıvrılarak diyaframı deler ve karın boşluğuna geçer. Aortun aşağıya doğru inen uzantısından mide, pankreas, bağırsaklar, böbrekler ve diğer bütün iç organlarla bacaklara damarlar ayrılır.
Organ ve dokulara ulaşan atar damarlar her organın içinde kılcal damarlara ayrılır. Kılcal damarlarla doku hücreleri arasında madde alış verişleri yapıldıktan sonra kılcal damarlar birleşerek ilgili organa ait toplar damarı meydana getirir. Vücudun üst organlarından gelen toplar damarlar birleşerek üst ana toplar damarı oluştururken, vücudun alt kısmındaki organlara ait toplar damarlar da birleşerek alt ana toplar damarı oluşturur. Vücuttan gelen kirli kan üst ve alt ana toplar damarlarla kalbin sağ kulakçığına dökülür. Büyük kan dolaşımı ile dokulara besin ve oksijen götürülürken metabolizma sonucu oluşan karbondioksit ve azotlu artıklar gibi boşaltım maddeleri de hücrelerden uzaklaştırılır.
Kan ile Doku Hücreleri Arasında Madde Değişimi
Atar damar ve toplar damarlar kalın bir yapıya sahip olduğundan hiçbir zaman dışarıya madde sızdırmazlar. Ancak kılcal damarların yapısı çok ince olduğu için kan basıncının etkisiyle içindeki küçük moleküllü maddeler dışarı çıkabilirler. Kılcal damarlardan dışarı çıkan maddelerin kılcalların etrafında oluşturduğu bu sıvı ortama doku sıvısı denir. Doku sıvısında ayrıca küçük moleküllü olan protein ve yağlarla birlikte mineral ve bol miktarda su da bulunur. Doku hücreleri doku sıvısı denilen bu sıvı ortamda yaşarlar. Kan ile doku hücreleri arasında madde alış verişi doku sıvısı aracolığı ile olur.
Kandaki maddeler önce kılcallardan doku sıvısına geçerler daha sonra hücrelere alınırlar. Doku hücrelerinin çıkardığı metabolizma artıkları ise önce doku sıvısına oradan da kılcal damarlara geçerler.
Kılcal damarlardaki kan ile doku sıvısı arasında madde alış verişi kılcallardaki kan basıncı ile kanın osmotik basıncı arasındaki değişime temel kaynağı kalbin yaptığı basınçtır. Kan basıncının en yüksek olduğu yer aort atar damarıdır. Kan kalpten uzaklaştıkça kalbin yaptığı basınç da azalır. Kılcal damarların atar damar ucundan toplar damar ucuna doğru gidildikçe kan basıncı azalmaktadır. Kanın osmotik basıncı kanda çözünmüş olarak bulunan NaCI gibi tuzlar ve besin monomerlerinin yoğunluğu ile kan plazmasında bulunan büyük moleküllü proteinler tarafından oluşturulur. Bunlar albümin, globulin, fibrinojen, lipoprotein ve bazı antikorlar gibi plazma proteinleridir. Bu proteinlerin her birinin ayrı ayrı görevi olduğu gibi kanda osmotik basıncın oluşmasına da neden olurlar. Plazma proteinleri büyük moleküllü oldukları için hiç bir zaman damarlardan dışarıya çıkamazlar. Bu yüzden kılcal damar boyunca kanın osmotik basıncı sabittir ve farklılık göstermez. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
Kılcal damarların atar damar ucundaki kan basıncı osmotik basınca göre yüksek, toplar damar ucunda ise kan basıncı osmotik basınca göre düşüktür. Kılcalların atar damar ucunda yüksek olan kan basıncının etkisiyle besin, oksijen ve suda çözünen küçük moleküllü diğer maddeler difüzyonla doku sıvısına geçer. Kılcalların toplar damar ucunda ise kan basıncına göre yüksek olan osmotik basıncın etkisiyle doku sıvısındaki karbondioksit ve azotlu artıklar gibi suda çözünen maddeler kılcal damarlara alınır. Kılcal damarlardaki kan ile doku sıvısı arasında madde alış verişinin bu şekilde açıklanmasına starling hipotezi denilmektedir.
E. LENF DOLAŞIMI
Omurgalılarda kan dolaşımından farklı olarak lenf dolaşım sistemi de bulunur. Lenf dolaşımı genel olarak üç temel görevi gerçekleştirir:
* Kılcal damarlardan dışarı çıkan doku sıvısının fazlalığını emerek kan dolaşımına geri kazandırır. Ayrıca doku sıvısında bulunan proteinler ve akyuvarlar da lenf dolaşımı ile yeniden kan dolaşımına katılır. Lenf dolaşımı bu görevi ile kanın sıvı miktarının ve yoğunluğunun düzenlenmesine yardımcı olur.
* İnce bağırsakta yağların sindirimi sonucu oluşan yağ asitleri ve gliserolü emerek kan dolaşımına taşır.
* Lenf düğümlerinde lenfosit denilen akyuvarları üreterek vücudun mikroplara karşı korunmasında görev alır.
İnsanda lenf dolaşım sistemi lenf damarları, lenf düğümleri ve lenf sıvısı olarak üç bölümde incelenir.
1. Lenf damarları, dokular arasına yayılmış uçları kapalı olan lenf kılcallarıyla başlar. Kılcallar daha sonra birleşerek büyük lenf toplar damarlarını oluşturur. Lenf sisteminde atar damarlar bulunmaz. Lenf kılcalları ve damarlarındaki sıvının akışı tek yönlüdür. İnce bağırsak ve diğer bütün dokularda bulunan lenf kılcallları kapalı olan uçları ile doku sıvısından madde emerler. Lenf kılcallarının geçirgenliği kan kılcallarından daha fazladır. Emilen maddeler daha sonra lenf damarları ile toplar damarlara aktarılarak kan dolaşımına katılır.
Lenf damarlarındaki sıvının hareketi, pompalamayı sağlayan kalp olmadığı için oldukça yavaştır. Alt toplar damarlarda olduğu gibi lenf damarlarında da lenf sıvısının hareketini kolaylaştıran ve tek yönlü açılan kapakçıklar bulunur. Kapakçıklar lenf sıvısının kalbe doğru tek yönde akmasını sağlar. İskelet kaslarının kasılması, kalbin emme kuvveti lenf sıvısının hareketine yardımcı olur.
2. Lenf düğümleri, lenf damarlarının dolaşım sistemi ile birleştiği yerlerde bulunan özel hücre kümeleridir. Lenf düğümlerinde üretilen lenfosit denilen akyuvarlarla bakteri gibi mikroplar etkisiz hale getirilir. Enfeksiyon durumlarında lenf düğümlerinde iltihaplanmaya bağlı olarak şişmeler meydana gelir.
İnsan vücudunun çeşitli bölgelerine dağılmış bademcikler gibi küçük lenf düğümleri bulunduğu gibi bazı organları da bulunmaktadır. Dalak ve karaciğer en önemli lenf organlarıdır.
3. Lenf sıvısı (ak kan), kan serumu ile benzerlik gösterir. İçinde alyuvar bulunmadığı için saydam renkli olarak görülür. Lenf sıvısı içinde ince bağırsaktan ve doku sıvılarından emilmiş olan besin monomerleri, yağların sindirim ürünleri, bazı proteinler ve akyuvarlar bulunur.
Lenf Sıvısının Kana Katılması
Lenf damarlarında bulunan lenf sıvısı iki farklı yolla üst ana toplar damara verilerek kan dolaşımına katılır. Birinci lenf yolu bacaklar, bağırsaklar ve vücudun sol yarısındaki lenf sıvısının, ikinci lenf yolu ise vücudun sağ yarısındaki lenf sıvısının kan dolaşımına katılmasıdır.
Birinci yol; bağırsaklarda yağın sindirim ürünlerini taşıyan lenf damarları ile bacaklardan gelen lenf damarları birleşerek peke sarnıcı denilen yapıyı oluşturur. Peke sarnıcında toplanan lenf sıvısı en büyük lenf damarı olan göğüs kanalı ile yoluna devam eder. Göğüs kanalının üst bölgesine daha sonra başın sol yarısı, sol kol ve göğüs bölgesinin sol yarısından gelen lenf damarları da bağlanır. Göğüs kanalı daha sonra sol köprücük altı toplar damarı ise üst ana toplar damarına açılır ve içindeki lenf sıvısı kan dolaşımına katılmış olur. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
İkinci yol; başın sağ yarısı, sağ kol ve göğüs bölgesinin sağ yarısından toplanan lenf sıvısının takip ettiği yoldur. Bu bölgelerden gelen lenf damarları önce boyun bölgesindeki büyük lenf damarına bağlanırlar. Büyük lenf damarı da sağ köprücük altı toplar damarına açılır. Sağ köprücük altı toplar damarı ise daha sonra yine üst ana toplar damara açılarak toplanan lenf sıvısı kan dolaşımına katılır.
Kan damarlarında kesilme ya da zedelenme olduğunda trombositlerden salgılanan bazı salgılarla damarın kesilen yerinde büzülme ve daralmalar meydana gelir Bu durum kan kaybının azaltılmasına yardımcı olur. Hava ile temasa geçme sonucu parçalanan trombositlerden trombokinaz enzimi salgılanır. Trombokinaz, kan plazmasında bulunan trombojeni (protrombin) kalsiyum iyonları (Ca++) ile birlikte trombin denilen yapıya dönüştürür. Bu olayda ayrıca K vitamini de etkilidir. Trombin ise kan plazmasında çözünmüş olarak bulunan fibrinojen proteinini fibrin ipliklerine dönüştürür. Fibrin iplikleri damarın kesilen kısmını ağ şeklinde kapatır. Kan hücrelerinin de bu yapının içine girmesiyle pıhtı oluşur. Kesilen yerde oluşan pıhtı damarın kesilen yerini kapatarak kanamayı durdurur
F. KANIN PIHTILAŞMASI
Kan sıvısındaki karbonhidrat yapıda olan heparin sayesinde damarlarda bulunan kanda pıhtılaşma görülmez. Heparin hem karaciğer hem de bağ dokusunun mast hücrelerinde üretilmektedir. Kanın pıhtılaşması için damar dışına çıkması gerekir.
Kanın pıhtılaşmasında kan pulcukları (trombosit), karaciğerde üretilen fibrinojen ve trombojen (protrombin proteinleri, kalsiyum iyonları ile K vitamini etkilidir.
1- KALP (YÜREK) :
Kalp, göğüs boşluğunda, diyaframın üstünde ve iki akciğer arasında, göğüs kemiğinin arkasında, sivri ucu sola yatık durumda, koni şeklinde ve herkesin yumruğu büyüklüğündeki organdır. (Yetişkin kadınlarda 230 – 280 gr, yetişkin erkeklere 280 – 340 gr arasındadır).
a) Kalbin Görevi :
Kalp, kasılıp gevşeyerek kanın damarlar içinde bütün vücudu dolaşmasını sağlar. Kalp, vücutta pompa görevini görür. Kanı vücuda pompalar ve tekrar toplar.
b) Kalbin Yapısı :
• Kalp, çizgili kaslardan yapılmıştır fakat isteğimiz dışında çalışır.
• Kalp, üstte iki kulakçık, altta iki karıncık olmak üzere toplam 4 odacıktan oluşur.
• Kulakçıkların arasında ince, karıncıkların arasında kalın kas tabakası bulunur. (Bu nedenle karıncıklar, kulakçıklardan daha güçlü kasılırlar ve gevşerler).
• Karıncıklar kulakçıklara göre daha geniştir.
• Kulakçıklar ve karıncıklar arasında, kulakçıklardan karıncıklara kan geçişini sağlayan kapakçıklar bulunur. Kapakçıklar, kulakçıklar kasıldığında kanın karıncıklara inmesini sağlar, karıncıklar kasıldığında kanın karıncıklardan kulakçıklara dönmesini engeller. (Sağ kulakçık ile karıncık arasında üç parçalı, sol kulakçık ile karıncık arasında iki parçalı kapakçık bulunur).
• Kalbin sağı ve solu kaslardan yapılan duvar ile ikiye ayrılmıştır.
• Kalbin sol tarafında temiz kan, sağ tarafında kirli kan bulunur.
• Kalbe kan getiren damarlar kulakçıklara bağlıdır. Bu nedenle kalbe gelen kan kulakçıklarda toplanır.
• Kalpteki kan, karıncıklardan pompalanır, gönderilir.
• Kalbin üzerini örten kalın, esnek ve dayanıklı olan zara kalp zarı (periton) denir. Bu zar ile kalp arasında kaygan bir sıvı bulunur. Bu sıvı kalbin rahat çalışmasına yardım eder.
• Besin ve oksijen yönünde zengin olan açık renkli kana temiz kan denir.
• Besin ve oksijen yönünde fakir olan koyu renkli kana kirli kan denir.
1- Canlılar, iskelet sisteminin bulunup bulunmamasına göre omurgalı ve omurgasız
hayvanlar olarak iki grupta incelenir.
Omurgasızların çoğunda dolaşım sisteminde açık dolaşım görülür. Açık dolaşımda kılcal damarlar bulunmaz. Kan, atardamarlardan doku boşluklarına bırakılır ve buradan toplardamarlara geçer.
Omurgalılarda, dolaşım sisteminde kapalı dolaşım görülür ve kılcal damarlar bulunur. Kapalı dolaşımda kan doku boşluklarında atardamarlardan kılcal damarlara, kılcal damarlardan da toplardamarlara geçer. Kapalı dolaşımda kan sadece damarlar içinde dolaşır. Erguvan rengi ve ağacı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalıdır
1- Balıklar :
• Kalpleri iki odacıklıdır. (1 karıncık, 1 kulakçık).
• Kirli kan solungaçlarda temizlenir.
• Temiz kan kalbe uğramadığı için kalpte yalnızca kirli kan bulunur.
• Vücutta temiz kan dolaşır ve küçük kan dolaşımı görülmez.
2- Kurbağalar :
• Kalpleri üç odacıklıdır. (1 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışır.
• Vücutta temiz ve kirli kan (karışık kan) birlikte dolaşır.
3- Sürüngenler :
• Kalpleri üç odacıklıdır. (1 karıncık, 2 kulakçık). (Karıncıkta yarım perde bulunur).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışır.
• Vücutta temiz ve kirli kan (karışık kan) birlikte dolaşır.
• Timsahlarda kal dört odacıklıdır. Karıncıkta tam perde bulunur. Kalpte kirli ve temiz kan karışmaz. Kan kalpten çıktıktan sonra panizza kanalında karışır. Vücudu temiz ve kirli kan birlikte dolaşır.
4- Kuşlar :
• Kalpleri dört odacıklıdır. (2 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
• Vücutta temiz kan dolaşır.
5- Memeliler :
• Kalpleri dört odacıklıdır. (2 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
• Vücutta temiz kan dolaşır.
c) Kalbin Çalışması :
Kalp, çizgili kaslardan yapılmıştır fakat isteğimiz dışında çalışır. Kalp, kasılıp gevşeyerek vücuttaki kanı toplar ve tekrar vücuda pompalar.
Kalp çalışırken kulakçıklar ve karıncıklar sırayla kasılıp gevşerler. Kulakçıklar kasılırken karıncıklar gevşer, kulakçıklar gevşerken de karıncıklar kasılır. Kasılma anında odacıklardan kan gönderilir, gevşeme anında odacıklara kan dolar.
1- Kulakçıklar Gevşer, Karıncıklar Kasılır :
• Kulakçıklar Gevşerken :
• Vücuttaki hücrelerde kirlenen kan, alt ve üst ana toplardamarları ile sağ kulakçığa gelir.
• Akciğerlerde temizlenen kan, akciğer toplardamarı ile sol kulakçığa gelir.
• Karıncıklar Kasılırken :
• Kapakçıklar kapanır.
• Sağ karıncıktaki kirli kan, temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere gönderilir.
• Sol karıncıktaki temiz kan, aort atardamarı ile vücuttaki hücrelere pompalanır.
2- Kulakçıklar Kasılır, Karıncıklar Gevşer :
• Kulakçıklar Kasılırken :
• Kapakçıklar açılır.
• Sağ kulakçıktaki kirli kan, kapakçıklardan geçerek sağ karıncığa gelir.
• Sol kulakçıktaki temiz kan, kapakçıklardan geçerek sol karıncığa gelir.
• Karıncıklar Gevşerken :
• Sağ karıncık, sağ kulakçıktan gelen kirli kanı depolar.
• Sol karıncık, sol kulakçıktan gelen temiz kanı depolar.
d) Kanın Vücutta İzlediği Yol :
• Vücuttaki hücrelerde kirlenen kan, alt ve üst ana toplardamarları ile sağ kulakçığa gelir.
• Sağ kulakçıkta depolanan kirli kan, kapakçıklardan geçerek sağ karıncığa gelir.
• Sağ karıncıktaki kirli kan temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere iletilir (pompalanır).
• Akciğerlerde temizlenen kan, akciğer toplardamarı ile sol kulakçığa gelir.
• Sol kulakçıkta depolanan temiz kan, kapakçıklardan geçerek sol karıncığa gelir.
• Sol karıncıktaki temiz kan, aort atardamarı ile vücuttaki bütün hücrelere pompalanır.
2- KAN DAMARLARI :
Kanın vücutta taşınmasını sağlayan boru şeklindeki yapılara kan damarı denir. Kan damarları vücudu bir ağ gibi sararak temiz kanın vücuttaki bütün hücrelere iletilmesini ve hücrelerde kirlenen kanın tekrar toplanmasını sağlar.
Kan damarları farklı kalınlıktadır ve yapı ve görevlerine göre atardamarlar, toplardamarlar ve kılcal damarlar olmak üzere üç çeşittir.
a) Atardamarlar :
• Kalbin karıncıklarından çıkarlar.
• Kalpten vücuda yani organlara kan taşırlar.
• Genellikle temiz kan taşırlar. Sadece akciğer atardamarı kirli kan taşır.
• Kalbin sol karıncığından çıkan, temiz kanı vücuda taşıyan en büyük atardamar aort atardamarıdır.
• Kalbin sağ karıncığından çıkan ve kirli kanı akciğerlere taşıyan atardamar akciğer atardamarıdır.
• Atardamarların karıncıklardan çıktığı yerlerde, kalpten gönderilen kanın tekrar kalbe geri dönmesini önleyen yarım ay kapakçıkları bulunur.
• Kan akış hızının en fazla olduğu damarlardır.
• Atardamarlardaki kan, hem karıncıkların kasılmasıyla ortaya çıkan basınç etkisi hem de kendisinin kasılıp gevşemesi sayesinde taşınır. (Duvarlarında esnek teller = lifler bulunur. Bu lifler kasılıp gevşeyince damar kasılıp gevşemiş olur.)
• Atardamarların içi düzdür.
b) Toplardamarlar :
• Kalbin kulakçıklarına gelirler.
• Vücuttaki yani organlardaki kanı kalbe getirirler.
• Genellikle kirli kan taşırlar. Sadece akciğer toplardamarı temiz kan taşır.
• Kalbin sağ kulakçığına gelen ve vücutta kirlenen kanı kalbe taşıyan toplardamarlar alt ve üst ana toplardamarlarıdır. (4 tane).
• Kalbin sol kulakçığına gelen akciğerlerde temizlenen kanı kalbe taşıyan toplardamar akciğer toplardamarıdır.
• Toplardamarların içinde sadece kalp yönünde açılan kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar, kanın sadece kalbe doğru akmasını sağlar, ters yöndeki hareketi önler.
• Kan akış hızı atardamarlara göre daha azdır.
• Toplardamarlardaki kan, hem kalbin emme kuvveti (kulakçıkların gevşemesiyle ortaya çıkan emme kuvveti) hem de kendisinin kasılıp gevşemesi sayesinde taşınır. (Duvarlarında esnek teller = lifler bulunur. Bu lifler kasılıp gevşeyince damar kasılıp gevşemiş olur).
• Toplardamarlar, atardamarlardan daha geniştir ve daha fazla kan taşır.
c) Kılcal Damarlar :
• Atardamarlarla toplardamarları birbirine bağlayan ve vücuttaki hücrelerin arasını ağ gibi saran (tek sıralı epitel hücrelerden oluşan) damarlardır.
• Atardamarlardan aldığı temiz kandaki besin ve oksijeni hücrelere (difüzyon ile dokulardaki ara maddeye) verir.
• Hücrelerde oluşan karbondioksit gazı ile zararlı ve atık maddeleri (difüzyon ile dokulardaki ara maddeden) alarak toplardamarlara verir.
• En ince damarlardır.
• Kan akış hızı en az olan damarlardır. (Kan akış hızı yavaş olduğu için madde alışverişi kolay olur).
• Kan ile hücreler arasında madde alışverişini sağlar.
3- KAN :
Sindirim sisteminde parçalanan besinleri yani sindirilmiş besinleri ve akciğerler sayesinde havadan alınan oksijeni hücrelere taşıyan, hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere, zararlı atık maddeleri böbreklere getiren ve damarların içinde dolaşan kırmızı renkli sıvıya kan denir.
Kan, kan hücreleri ve kan plazmasından (serumundan = ara maddeden) oluşur. Kan hücreleri, kan plazması içinde yüzerek bütün vücudu dolaşırlar.
a) Kanın Görevleri :
1- Vücut ısısını ayarlar, düzenler.
2- Vücudu mikroplara karşı korur.
3- Dışarıdan alınan besin ve oksijeni hücrelere taşır.
4- Hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere, zararlı atık maddeleri böbreklere getirir.
5- Hormonları ilgili organlara taşır.
b) Kan Plazması (Serumu) :
Kanın sıvı kısmına kan plazması (serumu) denir. Kan plazmasında büyük oranda su (% 90) ile birlikte madensel tuzlar, vitaminler, hormonlar, antikorlar, kan proteinleri ve sindirilmiş besinler bulunur.
Kan plazması, sindirilmiş besinleri hücrelere taşır, hücrelere oluşan zararlı ve atık maddeleri böbreklere iletir.
c) Kan Hücreleri :
Kanda, yapı ve görevlerine göre alyuvarlar, akyuvarlar ve kan pulcukları olmak üzere üç çeşit kan hücresi bulunur.
1- Alyuvarlar (Eritrositler) :
Kanda en fazla bulunan kırmızı renkli kan hücrelerine alyuvarlar denir. (1 mm3 kanda 5 milyon tane bulunur). Alyuvarların kırmızı rengini yapısındaki hemoglobin maddesi verir.
• Alyuvarlar, dışarıdan alınan oksijen gazını hücrelere, hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere taşır. (Oksijen ve karbondioksiti hemoglobin taşır).
• Alyuvarlar, kemiklerdeki kırmızı kemik iliğinde üretilir.
• Alyuvarların ömürleri kısadır (120 gün yaşarlar). Yaşlı alyuvarlar, karaciğer ve dalakta yok edilir.
• Alyuvarlarda başlangıçta çekirdek bulunur, hücre olgunlaşınca çekirdek kaybolur. (Çekirdek, hücre oksijeninin çoğunu kullandığı için çekirdeksizdir).
• Alyuvarlar, memeli hayvanlarda çekirdeksiz, diğer omurgalı hayvanlarda çekirdeklidir.
2- Akyuvarlar (Lökositler) :
Kanda en az sayıda bulunan, en büyük ve beyaz renkli kan hücrelerine akyuvarlar denir. (1 mm3 kanda 7 bin tane bulunur).
• Akyuvarlar, vücudu mikroplara karşı korurlar. Akyuvarlar vücuda giren mikroplara karşı antikor, toksinlere karşı antitoksin salgılarını üreterek ya da mikropların etrafını uzantıları ile sararak onları içine alıp parçalayarak savaşır. (Fagositoz yolu ile).
• Akyuvarlar, kemiklerdeki sarı kemik iliğinde ve lenf düğümlerinde üretilir.
• Alyuvarların ömürleri kısadır (2 – 3saat ile 1 – 2 hafta yaşarlar).
• Akyuvarlarda lizozom diğer hücrelerden daha fazla bulunur.
• Alyuvarlar, bütün canlı hücrelerinde çekirdeklidir.
• Mikrobik hastalıklarda sayıları artar (Normalde 1 mm3 kanda 7 bin iken mikrobik hastalıklarda sayıları 10 – 12 bine çıkar).
3- Kan Pulcukları (Trombositler) :
Kandaki en küçük ve renksiz kan hücrelerine kan pulcukları denir. (1 mm3 kanda 300 – 400 bin tane bulunur). (Gerçek kan hücreleri değillerdir).
• Kan pulcukları, kanın pıhtılaşmasını sağlar, pıhtılaşma için gerekli olan proteinleri üretir. (Pıhtılaşan kan damarı tıkar ve kan kaybını önler).
• Kan pulcukları, kemiklerdeki kırmızı kemik iliğinde üretilir. (Alyuvarlar üretilirken dev hücrelerin bölünmesi sonucu oluşan atıklardan kan pulcukları üretilir).
• Kan pulcuklarının ömürleri kısadır (Birkaç saat yaşarlar).
• Kan pulcuklarında çekirdek bulunmaz.
4- Kan Dolaşımı :
Kanın, kalpten pompalandıktan sonra kalbe geri dönmesine kan dolaşımı denir. Kan dolaşımı, küçük kan dolaşımı ve büyük kan dolaşımı olmak üzere iki çeşittir.
a) Küçük Kan Dolaşımı :
Kalbin sağ karıncığındaki kirli kanın, temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere gelmesi ve akciğerlerde temizlenen (yani oksijence zenginleştirilen) kanın akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına gelmesine küçük kan dolaşımı denir.
Küçük kan dolaşımı, kirli kanın temizlenmesi için yapılır.
b) Büyük Kan Dolaşımı :
Kalbin sol karıncığındaki temiz kanın (besin ve oksijence zengin kanın), aort atardamarı ile vücuttaki bütün hücrelere pompalanıp, vücutta kirlendikten sonra alt ve üst ana toplardamarları ile kalbin sağ kulakçığına getirilmesine büyük kan dolaşımı denir. Büyük kan dolaşımı, temiz kanın hücrelere iletilmesi ve hücrelerde kirlenen kanın toplanması için yapılır.
5- Kan Grupları :
İnsanların kanında hangi proteininin bulunup bulunmadığını gösteren sembollere kan grupları denir. İnsanlardaki kan grupları alyuvarlarda bulunan proteinlere göre belirlenir.
İnsanlarda alyuvarlar yapısında (üzerinde) A ve B proteinlerinin bulunup bulunmamasına göre A, B, AB ve 0 (sıfır) grubu olmak üzere 4 çeşit kan grubu bulunur. Kan gruplarını belirleyen bir diğer proteinde (faktörde) Rh proteinidir (faktörüdür). Alyuvarlarda Rh proteini varsa kan grubu Rh (+), Rh proteini yoksa kan grubu Rh (–) olarak adlandırılır. (Rh proteini ilk defa Resus maymununda keşfedildiği için Rh grubu olarak adlandırılır).
a) Kan Nakli :
İnsanlar, normal şartlarda ihtiyacı olan kanı kendi grubundan alır veya ihtiyaç duyulduğunda kendi grubuna kan verir. Zorunlu hallerde ise ancak bazı gruplar bazı gruplara kan verebilir ya da onlardan kan alabilir.
Kan yapay olarak üretilemez ve kaynağı yalnızca insanlardır. Hastanelerde gerekli tedavilerin yapılabilmesi için kan bağışına ihtiyaç vardır.
• 0 (Sıfır) Grubu :
Genel verici kan grubudur. Her gruba kan verir ama sadece kendi grubundan kan alabilir.
• AB Grubu :
Genel alıcı kan grubudur. Her gruptan kan alabilir ama sadece kendi grubuna kan verir.
• A Grubu :
Hem kendi grubundan hem de 0 (sıfır) grubundan kan alır. Hem kendi grubuna hem de AB grubuna kan verir.
• B Grubu :
Hem kendi grubundan hem de 0 (sıfır) grubundan kan alır. Hem kendi grubuna hem de AB grubuna kan verir.
• Rh (+) Grubu :
Hem kendi grubundan hem de Rh (–) grubundan kan alabilir ama sadece kendi grubuna kan verebilir.
• Rh (–) Grubu :
Hem kendi grubuna hem de Rh (+) grubuna kan verebilir ama sadece kendi grubundan kan alır.
b) Kan Uyuşmazlığı :
Anneni Rh (–), babanın ve çocuğun Rh (+) kan grubuna sahip olmasına kan uyuşmazlığı denir. Kan uyuşmazlığı ilk çocuklarda görülmeyebilir, ikinci çocukta görülürse ölüme yol açabilir. Çocuğun kanının değiştirilmesi gerekir.
Rh (–) kan grubunda Rh (+) kan grubuna karşı antikor (çökeltici madde = anti Rh) bulunur. Kan uyuşmazlığı olayında doğum sırasında anne ve bebeğin kanının karışması durumunda anne kanında Rh (+) kan grubunu çökelten madde (anti Rh) üretilir ve Rh (+) olan bebeğin kanını çökeltir, kandaki alyuvarlar parçalanır.
1- Kan gruplarının nakli ile ilgili sorular çözülürken A, B, AB ve 0 grupları ile Rh (+)
ve Rh (–) grupları ayrı ayrı incelenir ve gruplar arasında çarpım yapılır.
c) Kan Bağışı :
İhtiyaç duyulan kanın karşılık beklemeden ve gönüllü olarak verilmesine kan bağışı denir. Kan bağışını, bilinçli, gönüllü, karşılık beklemeyen kişilerin düzenli olarak yapması en az riskle bağışın yapılmasını sağlar.
Kan bağışı; kan veren kişilerde kemik iliğinin yağlanmasını önler, kan yapımını canlı tutar, kandaki yağ oranını düşürür. Ayrıca baş ağrısı, stres, kaşıntı, tansiyon, alerjik reaksiyonlar ve yorgunluklara iyi gelir. Kan bağışından sonra vücutta yeni kan hücreleri yapıldığı için vücut canlılık kazanır.
1- Kan Bağışında Gönüllü Olmanın Faydaları :
• Kan bağışı yapan kişiler, tanımadıkları kişilerin hayatlarını kurtarmak için şartlanmışlardır.
• Düzenli kan bağışlamaya daha fazla isteklidirler.
• Acil kan ihtiyacı olduğunda yapılan çağrılara cevap verme ihtimalleri yüksektir.
2- Kan Bağışında Düzenli Olmanın Faydaları :
• Güvenli kanın önemi konusunda bilinçli ve her kan bağışında taramadan geçtikleri için güvenli kanın temin edilmesini sağlarlar.
• Sürekli güvenli kanın depolanmasını sağlarlar.
3- Kan Bağışında Karşılık Beklememenin Faydaları :
• Maddi çıkar elde etmek için şartlanmamış oldukları için her an kan verebilirler.
4- Kan Bağışında Bilinçli Olmanın Faydaları :
• Kan bağışı konusunda tedirginlik yaşanmaz.
• Kanın, bağış dışında elde edilemeyeceği bilindiği için etrafındaki diğer kişilerinde kan bağışına yönlendirilmesi sağlanır.
6- Lenf Dolaşımı :
Hücreler için gerekli olan besin ve oksijen temiz kan sayesinde atardamarlardan kılcal damarlara geçer ve kılcal damarlar sayesinde dokulardaki hücrelerin arasını dolduran ara maddeye (doku sıvısına) verilir. Hücreler besin ve oksijeni ara maddeden alır, yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazı ile zararlı atık maddeleri tekrar ara maddeye verir. Ara maddedeki atık maddeler ve karbondioksit gazı kılcal damarlar ile alınarak toplardamarlara iletilir. Fakat ara maddedeki zararlı maddeler ve karbondioksit gazının bir kısmı kılcal damarlara geçemeyip ara maddede kalır. Ara maddede kalan bu atık maddelerin ve karbondioksit gazının tekrar kana verilmesi (kan dolaşımına katılması) gerekir.
Dokulardaki hücreler arası ara maddede (doku sıvısında) kalan zararlı atık maddeleri, karbondioksit gazını ve hücrelere giremeyen besin maddeleri (proteinler) ile akyuvarlar hücrelerini toplayarak bunları tekrar kan dolaşımına katan sisteme lenf sistemi denir. Lenf sistemi, dolaşım sistemine yardımcı bir sistemidir.
• Lenf sistemi, lenf damarları ve lenf düğümlerinden oluşur.
• Lenf sisteminde yapılan dolaşıma lenf dolaşımı denir.
• Lenf damarlarının birleştiği yere lenf düğümü denir. Lenf düğümleri akyuvarlar hücrelerini üretir. Bademcikte lenf düğümüdür ve vücudu mikroplara karşı korur. (Soğuk havalarda bademciklerin şişmesi, mikroplarla savaştığını gösterir)
• Lenf sisteminde dolaşan sıvıya lenf veya ak kan denir. Lenf sıvısında kırmızı renkli alyuvarlar hücresi olmadığı için bu sıvı beyaz renklidir.
• Lenf sisteminde atardamar yoktur. Sadece toplardamar ve kılcal damar bulunur.
• Lenf sistemindeki lenf sıvısı üst ana toplardamarına verilir ve kan dolaşımına katılır. (Göğüs lenf damarları vücudun alt bölgesinin, büyük lenf damarı vücudun üst bölgesinin lenfini kana verir).
7- Dolaşım Sisteminin Sağlığı ve Korunması :
Vücuttaki organların sağlıklı bir şekilde çalışması dolaşım sistemine bağlıdır. Kalp ve damarlarda meydana gelen rahatsızlıklar, diğer doku ve organları da etkiler. Dolaşım sisteminin sağlığının korunması için;
1- Havası temiz yerlerde bulunulmalıdır (yeterli oksijen alabilmek için).
2- Yaşa uygun hareketler ve spor yapılmalıdır. (Kalbin yorulmaması için).
3- Alkol ve sigara kullanılmamalıdır. (Damar tıkanıklılığına yol açar).
4- Stresten kaçınılmalıdır. (Kalp atışının düzenini bozar).
5- Dengeli ve sağlıklı beslenilmelidir.
6- Çok da giysiler giyilmemelidir. (Kan dolaşımı engellenir).
7- Aşırı kilolardan kaçınılmalıdır. (Kalp yağlanır, çalışması önlenir).
8- Yaralanan yerler temizlenmelidir. (Mikrop girebilir).
9- Yaralanmalarda kan kaybı önlenmelidir. (Vücuttaki kanın % 20’sinin kaybı ölüme yol açar).
8- Dolaşım Sisteminde Görülen Hastalıklar :
Dolaşım sisteminde; tetanos, sıtma, kuduz, tifüs, AIDS, hepatit B ve hepatit C (sarılık) kan yoluyla bulaşan hastalıklar ile varis, bürger, hemoroit, kalp romatizması, damar sertliği, kalp yetmezliği, kalp krizi, anemi (kansızlık), lösemi (kan kanseri), tansiyon yükselmesi, hemofili, kan uyuşmazlığı, lenfoma gibi hastalıklar görülür.
• Varis : Bacaklardaki toplardamar genişlemesi.
• Hemoroit : Anüsteki toplardamar genişlemesi.
• Bürger : Kol ve bacaklardaki atardamar iltihaplanması ve
tıkanması. (Kangrene yol açar).
• Kansızlık (Anemi) : Kandaki alyuvarlar sayısının azalması.
• Lösemi (Kan Kanseri) : Kandaki akyuvarlar sayısının gereğinden fazla,
kontrolsüz şekilde çoğalması.
(1 mm3 kanda 50 bine kadar çıkar).
• Kalp Romatizması : Kalp kapakçıklarının iltihaplanması.
• Damar Sertliği : Atardamarların yüzeyinin yağ ve tuzlarla
esnekliğini yitirmesi.
• Kalp Yetmezliği : Damarların pıhtıyla tıkanması ve yeterli kanı
taşıyamaması.
• Kalp Krizi : Kalbe kan getiren ve kalpten kan götüren
damarların daralıp tıkanması.
• Tansiyon Yükselmesi : Kan basıncının artması. (Felçlere yol açar).
• Hepatit : Kan yoluyla bulaşarak karaciğere yerleşir.
• AIDS (HIV Virüsü) : Kan veya cinsel yolla bulaşarak bağışıklık
sistemini bozar.
• Hemofili : Kanın pıhtılaşmaması hastalığı.
• Lenfoma : Lenf sistemindeki lenf düğümlerin şişmesi.
• Kan uyuşmazlığı :
• Tetanos :
• Sıtma :
• Kuduz :
• Tifüs :

1- Dolaşım sisteminde görülen bulaşıcı hastalıklar ; KÖTÜ HASTA
2- Dolaşım sisteminde görülen bulaşıcı olmayan hastalıklar ; ADI HAKKI TEHLİKELİ VE KABA
3- Kalbin her kasılıp gevşemesine kalp atışı denir. Kalp, normal şartlarda dakikada
70 – 80 kez atar, kasılır ve gevşer. (Yaklaşık 0,85 sn de bir kez atar, kasılır ve gevşer). (Uyku durumunda dakikada 55 kez atar, kasılır ve gevşer).
4- Kalp atışı sırasında (sol karıncığın kasılmasıyla) damarlarda hissedilen küçük vuruş etkisine (vuruya) nabız denir.
5- Kanın damarlara (damarların çeperine) yaptığı basınca tansiyon denir.
6- Lenf düğümleri mikropları süzer ve akyuvarlar üretir. Bademcikte lenf düğümüdür.
7- Kalp, kasılma ve gevşeme sırasında, kasılma enerjisi üretmek için kısa bir süre dinlenir. 0,15 saniyede kulakçık, 0,30 saniyede karıncık kasılır. Geriye kalan 0,40 saniyede kalp dinlenir. (Bu dinlenme sırasında kasılma için gerekli enerjiyi üretir).
8- Kan basıncı, kan kalpten uzaklaştıkça azalır. Bu nedenle kan basıncının en fazla olduğu damarlar atardamarlar sonra kılcal damarlar ve kan basıncı en az olan damarlar da toplardamarlardır.
Atardamarlar > Kılcal damarlar > Toplardamarlar
9- Vücuttaki lenf damarları görevini yapamazsa doku sıvısı birikir ve vücutta ödem denilen şişmeler oluşur.
10- Vücudun besin ve oksijen yani enerji ihtiyacı arttığında kan dolaşımı dolayısıyla kalp atışı hızlanır.
11- Her kan grubu ideal olarak kendi grubundan kan almalı veya kendi grubuna kan vermelidir.
12- Küçük kan dolaşımı, kanın temizlenmesi için yapılır.
Büyük kan dolaşımı, temiz kanı hücrelere iletmek, hücrelerdeki yaşamsal faaliyetler sonucu kirlenen kanı toplamak için yapılır.
13- Antikor (Aglütinin) → Çökeltici madde.
Antijen → Kan grubunu belirleyen protein.
Antitoksin → Akyuvarların, mikropların toksinlerine karşı ürettiği salgı.
Antijen → Mikrop.
Antikor → Mikroplara karşı üretilen salgı.
Toksin → Mikropların zehirli salgısı.
14- Karaciğer kapı toplardamarı ince bağırsaktan emilen besinleri karaciğere taşır.
15- Bütün kan damarlarının toplam uzunluğu, Dünya’nın çevresinin uzunluğunun 2 katından fazladır.
16- İnsan vücudunda yaklaşık 5 – 6 lt kan bulur. Bu kan vücut ağırlığının yaklaşık % 6 – 8’ i kadardır.
17- Kan grupları, proteinler ve çökeltici maddeler :
18- Dolaşım sistemi hastalıklarının tedavisinde teknolojik gelişmelere bağlı olarak çeşitli yöntem ve teknikler kullanılır. Bunlar; anjiyo, kalp pili, kan nakli, baypas gibi ameliyatlardır.
• Anjiyo : Damar tıkanıklılığının belirlenmesi ve görülmesi işlemidir.
• Baypas : Bazı damarların tıkanması durumunda vücudun farklı yerlerinde alınan damar, tıkanmış damarla değiştirilir.
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi İnsan türü olarak genelde gece saatlerinde, bilincimizi tamamen yitirdiğimiz, bedenimizin kontrolünü tamamen kaybettiğimiz ve ara sıra hiç tanımadığımız âlemlere zihnen dalıp çıktığımız, adına da “uyku” dediğimiz bir sürece giriyoruz. Günün yaklaşık üçte birini bu görünüşte son derece verimsiz ve atıl durum için harcamak zorundayız gibi görünüyor. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi insan için Uyku sadece bizim mecbur olduğumuz özel bir durum değil. Memeliler dediğimiz geniş canlı grubunun hemen her üyesi uyur ve bu durum bizler gibi hayatlarının çok önemli bir kısmını işgal eder. Hal böyle olunca, insanlığın düşünce tarihinde de uyku ve uykuyla ilgili konular pek önemli bir yer tutmuş. Fakat uyku hakkında bilimsel olarak bildiklerimizin büyük çoğunluğu son 50-60 yıldır yapılan çalışmalardan geliyor. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ile Uyku hakkında ilk bilmemiz gereken, uykunun beden için değil, beyin için gerekli olduğudur. Genellikle uyku sürecini “dinlenmek”le eşdeğer olarak algılama eğilimimiz olsa da bedensel dinlenme, uykunun sadece bir yan etkisidir aslında. Bedeniniz, sessizce uzanıp bir süre hareketsiz kaldığınızda rahatlıkla dinlenebilir; fakat beynin “dinlenmesi” o kadar da kolay bir süreç değil. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Gün boyu hem dışarıdan hem de bedenimizden kaynaklanan trilyonlarca bitlik bilgiyi işlemek zorunda kalan beynimiz, algılama sistemlerinin düzgün çalışması için her gün periyodik olarak bir “bakım” dönemine ihtiyaç duyar. İşte bu bakım döneminin adına uyku diyoruz. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Uyku, temel mekanizması itibariyle beyinde başlatılan ve esasen beynin doğru işlev görebilmesi için gerekli olan bir süreçtir. Beynimizin en alt kısmında, boynumuzun üst tarafında bulunan “beyin sapı” dediğimiz sinir sistemi parçası, otomatik ve yaşamsal işlevlerimizi kontrol eden sinir hücresi topluluklarını içerir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Kalp atım ritmimiz, soluk alıp-vermemiz, yutma-kusma gibi reflekslerimiz ve daha birçok yaşamsal işlev, bu bölgelerdeki sinir hücreleri tarafından otomatik olarak kontrol edilir. Beyin sapı bölümünde ayrıca, milyonlarca sinir hücresinin birbirlerine karmaşık bir şebeke olarak bağlandığı ve beyin dokumuz içerisinde önemli bir yer tutan “ağsı oluşum” (retiküler formasyon) denilen bir yapı da yer alır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi bu karmaşık şebeke, yaptığı birçok işin yanı sıra üst beynimizin bütün bölümlerinin “uyanık ve uyarıları değerlendirebilir” bir durumda tutulmasını sağlar. Bedenimizden ve dışarıdan gelen uyarıları alan sinirlerin neredeyse hepsi, bilgileri beynimize ulaştırmadan önce alt kademedeki bu şebekeye uğramak ve orayı da bu verilerden haberdar etmek durumundadır. Bedenimizin hareketlerinden, duyularımızdan, iç ve dış dünyadaki çeşitli değişikliklerden kaynaklanan sayısız sinirsel uyartı beynimize giderken yolda işte bu ağsı yapıya uğrar. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağsı yapı, bu uyartılar tarafından uyarılarak karşılığında beyin kabuğumuza uyarıcı sinyaller gönderir. Böylece beyni uyanık ve algıya/değerlendirmeye açık bir halde tutar. Daha önce [n]Beyin’de yayımlanan “Şöyle biraz yürüyelim mi?” başlıklı yazımızda bu konuyu derinlemesine tartışmıştık.
Beynimiz uykusuz yapamaz Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Uykunun önemini gösteren şeylerden biri yunus ve balina gibi suda yaşayan memelilerin, denizde yüzerken nasıl uyuduklarına bakıldığında görülür. Bu hayvanlar havadaki oksijeni solumak durumunda olduklarından suyun içinde uyuduklarında boğulma riski yaşayacakları açık. Bundan dolayı yunuslar ve balinalar, uyku dönemleri boyunca beyin yarım kürelerinin bir tanesini uyutup diğerini uyanık tutar. Böylece dönüşümlü olarak uyuyan yarım küre dinlenirken diğer uyanık yarım küre, hayvanın hayatta kalmasını sağlar. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Öğrencilikte neredeyse adettir; sınav zamanı yaklaştığında uykusuz geceler, bol kahveli çalışma seansları bütün biyolojik ritimleri alt üst eder. Uykunun gerçekten doğal ve içsel bir “saat” mekanizması tarafından ayarlandığını biliyoruz; mesela bir insan dış ortamdan tamamen yalıtılmış bir ortamda birkaç gün tutulursa, uyku-uyanıklık döngüsünün yaklaşık 25 saatlik bir döngü boyunca otomatik olarak tekrar ettiği görülür. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Dolayısıyla uyku ve uyanıklığımız sadece dış dünyanın bize verdiği zaman belirleme sinyalleri (zeitgeber) ile değil aynı zamanda içimizde (beynimizde) yer alan ritmik zaman ölçüm sistemleri tarafından da belirlenir. Fakat özellikle genç öğrenciler, sınav zamanı yaklaştıkça bu ritme karşı koyarak “daha fazla uyanık kalmak ve daha çok çalışmak” için ellerinden geleni yaparlar.

Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ile Uyku, beynimizin öğrendiği bilgileri “pekiştirmesi”, yani uzun süreli kullanım için depolayabilmesi adına çok önemli bir süreçtir. Gece uykusunun REM uykusu adı verilen özel bölümlerinde, beynimizde müthiş aktif bir süreç cereyan eder. Bu anlarda insanlardan kaydedilen beyin dalgaları, beynin neredeyse gündüz vakti uyanıkken olduğu kadar aktif bir durumda olduğunu gösterir bize. Bugünkü bilgilerimize göre bu REM dönemleri, beynimizin gün boyunca aldığı bilgileri “ayıklama, temizleme ve kaydetme” işini gördüğü zaman aralıklarıdır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Her gece yaklaşık 1.5 saatte bir ortaya çıkan bu REM dönemleri, beynimizin neleri kaydedip neleri sileceğini belirleyen en önemli zihinsel faaliyetlerimizdir. Yapılan deneylerde, kişilerin uyanıkken öğrendikleri görevler sırasında gösterdikleri beyin faaliyet kalıplarının çok benzerlerini, o görevi öğrendikten sonra daldıkları uykuları sırasında alınan REM dönemi beyin faaliyetlerinde “tekrar ettikleri” sıklıkla gösterilmiştir. Yani öğrendiğiniz herhangi bir bilgi yahut beceri muhtemelen uykunun bu özel safhasında “prova edilir, gözden geçirilir ve kaydedilir”. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Bu basit gerçekten yola çıkarak söylenebilecek çok belirgin şeyler var. Sağlıklı ve verimli bir öğrenme için zamanında ve yeterli düzeyde bir uyku şart. Özellikle REM uykusu, öğrendiğiniz yeni şeylerin uzun süreli kayda geçmesi için önemli. Bunun yanı sıra, gece uykusu sırasında salgılanan başta melatonin olmak üzere birçok hormon, beden sisteminizin uzun süre sağlıklı çalışabilmesi için gerekli. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Melatonin hormonunun salgılanması ışık ile çok hızlı bir şekilde engellendiği için gece karanlık bir ortamda uyumak da oldukça önemli.

Ne kadar uyku lazım. Uyku düzenimiz genetik bir saatle belirlense de çevresel ve yaşamsal faktörler de uykunun süresi ve kalitesi üzerinde belirgin bir etki yapar. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Fazla ve yüksek kalorili besinler tüketmek, gün içinde hareket azlığı, uyku saatlerindeki düzensizlik, depresyon gibi duygu durum bozuklukları uykumuzun kalitesini azaltan unsurlar. Bu yüzden bu tarz bir hayat yaşayan insanlar günde sekiz saatten fazla uyuma eğilimi gösteriyorlar. Fakat hareketli, dengeli beslenen ve morali yüksek insanların çok daha az uykuyla yetinebildiklerini görüyoruz. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Peki bizim orijinal uyku döngümüz nasıl? Yapay ışıklandırma hayatımıza girmeden önce doğal ritmimizle çok daha uyum içindeydik. Fakat artık gece yarılarına kadar gündüz gibi aydınlatılmış odalarda yaşayabiliyor ve istediğimiz kadar zihnimizi meşgul edecek işlerle uğraşabiliyoruz. Bu da elbette doğal döngülerimizi olumsuz etkileyen bir durum. Eskiden insanların uyku düzenlerinin nasıl olduğu hakkında Jessa Gamble ve ekibinin yaptığı araştırmalar ilginç ipuçları sunuyor. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Çok eskiden insanlar güneşin batmasından birkaç saat sonra uykuya çekiliyorlarmış. Gece yarısı aniden uyanarak yaklaşık 1-2 saat boyunca herhangi bir şey yapmadan uyanık duruyorlarmış. Ardından tekrar uykuya dalıp sabah güneşten önce uyanıyorlarmış. Araştırmacılar bu ritmin, sanayi ve teknoloji öncesi dönemde insanlarda yaygın görülen bir uyku ritmi olduğunu söylüyorlar. Günümüzde deneysel olarak bu ritmi deneyimleyen insanlar, ertesi gün uyanıkken yaşadıkları durumu “hiç tatmadıkları derecede yüksek bir uyanıklık” şeklinde tarif ediyorlar. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Gamble ve arkadaşları bunun sebebini araştırırken gece uyanma sırasında prolaktin olarak bildiğimiz bir hormonun üst düzeyde salgılandığı bulgusuna da ulaşıyorlar. Prolaktin, aslında kadınlarda süt yapımını sağlayan ve normalde uyku dönemlerinde yüksek oranda salgılandığını bildiğimiz bir hormon. Fakat bir sonraki gün deneyimlenen o yüksek uyanıklık durumu kesinlikle araştırılmayı ve denenmeyi hak ediyor. Uyku çok önemlidir. Uyumadan öğrenemez, beyninizi doğru kullanamazsınız. Kaliteli ve kısa bir uyku için az yiyin, çok hareket edin, günde en az bir kez gerçekten açlık hissedin, moralinizi yüksek tutun. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Gece geç saatlere kadar ayakta ve ışıkta kalmayın. Hiç uyumadan sürekli okuyup çalışmaktansa azar azar çalışıp arada uyumak çok daha akıllıca bir çözümdür. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Sözün özü, uyku bedeniniz değil beyniniz içindir. Düzenli uyku olmadan sağlıklı bir zihinsel ve bedensel çalışmadan bahsetmemiz mümkün değil. Bundan dolayı, gereken zamanda ve gereken yerde gerektiği kadar uyanık kalabilmek için hepimize “iyi uykular” diliyorum.

Ayrıca Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ın sert ve güçlü dallarından baston yapılmıştır.
Yapısı hastalıklara dayanıklı olmasına rağmen kendisini etkileyen bazı hastalıklar şunlardır:
Mercan taneleri: Odunlaşmış dal yapılarının ölü tabakalarında başlayarak ileler. Eğer ağaç güneş almıyorsa dahada ilerleyerek canlı dokuları etkiler ve ağacın kurumasına neden olur.
Yaprak kısmında ve ince dallarda mantar hastalığı: Rüzgarsız ve güneşsiz ortam sebebi ile oluşmaktadır. Kısım kısım dalların ve yaprakların kurumasına neden olmaktadır. İlerlemesi halinde ağacı da kurutabilmektedir.
Kankerdir: Ana gövde de ya da dış kabuk kısmında başlayan bir çeşit mantar rahatsızlığıdır. Bir yıl gibi bir süre geçtikten sonra hastalığın oluştuğu bölgeden yukarısı tamamen ölmektedir. Rüzgarın nemli havayı dağıtmadığı kuytu yerlerde dikilen Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi larda görülen bir rahatsızlıktır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı, Baklagiller familyasından olan kromoterapi Erguvan rengi ağacı, 10 metreye kadar uzayabilen, tek gövdesi olan, yaprak dökümü gerçekleştiren ve çalıya benzer bir ağaççıktır.
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi, yüzyıllar boyu Bursa şehrinin de simgesi olmuştur. Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezit’in damadı Anadolu erenlerinden Emir Sultan’ın her yıl Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi açma mevsiminde Bursa’da müritleriyle buluşması nedeniyle 14. yüzyıldan itibaren düzenlemeye başlanan Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi şenlikleri, şehrin ekonomisine olumlu etkilerinden dolayı 19. yüzyıla kadar gelenek olarak sürdürülmüştür; günümüzde bu şenlikleri yeniden canlandırma çabası vardır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Doğada kırmızı, sarı ve mavi olmak üzere 3 ana renk vardır. Bu renklerin birbirleriyle ikili olarak eşit oranda karıştırılmasıyla da turuncu, yeşil ve mor ara Renkleri elde edilir. Bu Renklerden diğer Renkler türetilir. Farklı renklerin farklı oranlarda karıştırılmasıyla birbirinden farklı milyonlarca renk oluşur. Renkler Bizi Çağırıyor. Renklerle yaşarız hayatı. Duvarlarımızın, eşyalarımızın, çantamızın yada kahve kupamızın bizi yansıtsın isteriz. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi O günkü ruh hâlimize göre giyiniriz fıstık yeşillerini, koyu kahveleri, vişne çürüklerini. Tatil düşlerimiz turkuaz mavisi, aşkımız pembedir.
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı tohumu nasıl ekilir Tohumu Ne Zaman Ekilir : kromoterapi Erguvan rengi tohumlarının kabukları sert olduğu için 2-3 dakika sıcak suda, 24 saat ılık suda bekletildikten sonra nisan ayında ekilebilir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı ne zaman ekilir Fidanı Ne Zaman ve Nasıl Dikilir : Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi fidanları 12 ay boyunda dikilebilmektedir. Dikim için 60 cm lik küp şeklinde çukur açılmalı, fidan düz bir şekilde dikildikten sonra 5-10 lt can suyu verilmelidir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacının fiyatı Yaprak Özellikleri : Karşılıklı ve dairemsidir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı görselleri Ne Zaman Açar : Nisan ayı sonu ve Mayıs ayı başında birkaç haftalığına morumsu pembe çiçekler açar. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı hangi iklimde yetişir Büyüme Hızı :Hızlı büyüyen bir ağaçtır, 5-6 yıl içerisinde 7-10 metreye kadar büyüyebilir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı hastalıkları Bakımı ve Budaması : Uygun şartlar sağlanması halinde budama dışında bakım gerektirmez. Budama yapılırken açık yara bırakılmamasına dikkat edilmelidir. Mantar riskine karşı budanan dalların açıklıklarının budama sıvaları ya da macun ile kapatılması önerilir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı iklimi Yaprak Döker mi : Kışın yapraklarını dökmektedir. kromoterapi Erguvan rengi ağacı ve istanbul Gövde ve Kabuk : Gri-kahverengi gövde gençken çatlaksız, ileri yaşlarda ise derin çatlaklı olur. 50-60 cm çapa ulaşabilir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı ne kadar zamanda büyür Ömrü : Çok yıllık bir bitkidir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı bursa Fiyatları : 20-40 cm arasındaki fidanların fiyatı 30-40 TL arasında değişmektedir. Tohum fiyatları da paketin içerisindeki adete göre 5-60 TL arasında değişmektedir. Yaz aylarında sap bölgelerinden girintili yuvarlak yaprakları bulunur. Sonbahar döneminde ise fasulyeyi andıran tohumlar bırakmaktadır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı havaların iyi gitmesi halinde kimi sonbaharlarda da çiçek açmaktadır. Özellikle İstanbul’da boğazı kendine has mor renkli çiçekleri ile süslemektedir. Bizans imparatorluğunun ve Hristiyanlık aleminin mühim imgelerinden birisidir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi moru olarak geçen renk Bizans hükümdarlarının elbiselerinde tercih edilen bir renktir. Doğal yöntemlerle üretimi gerçekleştirilen en zor renk olması hasebiyle kullanılması zenginlik ve güç göstergesiydi imparatordan başka hiç bir birey mor pelerin takamazdı. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı ülkemizde senelerce Bursa şehrimizi simgelemiştir. Ülkemizde orman olarak yer kapladığı alan dere kıyılarında, vadilerde, yamaçlarda ve ormanın koruma alanları içerisinde bulunmaktadır.
Yaprakları karşılıklı,basit bir yapısı olan ve dairemsi şekle sahip 7-12 cm çapları arasında değişen bir yapıdadır. Dip bölgesi kalp şekline sahip, ucu yuvarlak ve kenarları tamdır. Gençken kırmızımsı-mor ardından mavi-yeşile dönüşmektedir. Yüzey kısmı dalgalı düşmeden evvel sarı renktedir. Çiçekleri ise 1,5-2 cm uzunluğuna sahip kırmızı-mor 3-6 adeti yan yana olan bir yapıdadır. Meyvesi olan legümen (fasulye şeklinde) olup, 7-10 cm boyutundadır. Farklı bir özelliği mevcuttur. Bu özellik toprağa azot bağlamasıdır. Kökleri vasıtasıyla havanın serbest azotunu bağlar ve bu azot kendisi tarafından ve yanında bulunan diğer bitkiler tarafından kullanılır. Bu ağacın toprak yapısı hafif, süzek, kumlu tınlı topraktır. Ağır olmayan her türlü toprak yapısında yetişebilmektedir. Toprak pH bakımından sıkıntısı yoktur. Su alma isteği fazla değildir.Kuraklığa uyum sağlayabilmektedir. Güçlü bir yapısı olması sebebi ile hastalıklara karşı da güçlü bir yapıdadır. Işık ağacı olarak bilinmektedir. Fazla bakım isteyen bir ağaç türü değildir. Kışın yaşanan don olaylarından kimi zamanlar etkilenirler. Ana yurdu Güney Avrupa ve Batı Asya’dır. Ülkemizde ise Ege bölgesinde ve Marmara’da kendini göstermektedir. Tohumla ve çelikle üretimi yapılmaktadır. Fakat tohumlarda kabuk sertliğinden dolayı çimlenme engeli bulunmaktadır. Tohumlar 2-3 dakika kadar sıcak su ve 24 saat kadar da ılık su da bekletildikten sonra ilkbahar mevsiminde ekilir. Çelikle üretim ise Temmuz-Ağustos aylarında toplana yarı odunsu çelik ile yapılmaktadır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacı Osmanlı imparatorluğunda da 15. yüzyılda adına şenlikler düzenlenmiştir. Nisan-Mayıs aylarında yapraklanmadan önce bütün dalları boyunca morumsu pembe çiçek açar. Renk etkisi ve yaprak formu bakımından çok dekoratif bir bitkidir. Çalı ve ağaç formunda olabilir. Kışın yapraklarını döker. Her tür toprakta yetişir. Güneşli ortamları sever.

Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacının anlamı Almanca Adı : Judasbäume
erguvan ağacı budama İngilizce Adı : Judas tree, redbud
erguvan ağacı bahçede Latince Adı : Cercis siliquastrum
erguvan ağacı hakkında bilgi Fransızca Adı : Arbre de Judée
erguvan ağacının diğer adı nedir Yöresel Adları : Gelin yemişi, Yemişen, Zazalak
erguvan ağacı dikmek Bursa ve İstanbul İçin Önemi : Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı bahar aylarında İstanbul Boğazını morumsu çiçeklere büründürür. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi moru Bizans hükümdarlarının kıyafetlerinde kullanılan bir renktir. Doğal yollarla üretilen en zor renk olduğu için, bir zenginlik ve güç belirtisiydi; imparator dışında hiç kimse mor pelerin takamazdı. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ağacı ekimi Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacı Hikayesi : Bazı Hıristiyan inanışlarına göre İsa’nın ihanet eden havarisi Yahuda kendini bu ağaca asmıştır. Efsaneye göre bu olaydan sonra önceleri beyaz olan Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi çiçekleri utançtan ya da kandan kırmızıya dönmüştür.

Erguvan çiçeği baklagiller ailesine ait olan bir bitki türüdür. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi çiçeğinin boyu yaklaşık 10 metre uzayabilir. Yapraklarını döken, tek bir gövdesi olan, çalı görünümüne sahip bir bitki türüdür. Bitkinin yaprakları karşılıklı, dairemsi bir şekli olan ve 7 ile 12 cm uzunluğundadır. Bitkinin dibi kalp şeklindedir, uç kısmı yuvarlak, kenarları ise tamdır. Bitki ilk zamanların da mor-kırmızımsı bir renkte daha sonraları ise mavi ve yeşil renkte olurlar. Bitkinin çiçekleri 1,5-2 cm uzunluğunda olup renkleri ise kırmızı ve mordur. 3-6 çiçek bir arada olurlar. Bitkinin meyveleri ise fasulye şeklinde ve 7-10 cm uzunluğunda olurlar. Bitkinin bir başka özelliği ise toprağa kendi kendine azot bağlamasıdır. Bitkinin meyveleri fasulye şeklinde 9-10 cm uzunluğunda, 2-5 cm genişliğinde, kızıla çalan kahve rengindedir. Karın çizgilerin de dr ve uzun bir kanat vardır. Tohumu çok olan bir bitkidir. Sonbahar aylarında olgunluğa eren meyveleri kış ayı süresince bitkinin üzerinde bulunur, dökülmezler. Çiçekleri Nisan- Mayıs aylarında yapraklanmadan önce açarlar. Uzun bir sapa sahip olan bu çiçek 3-8 çiçekli salkım ve Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi kırmızısı rengiyle çok özel olan bir çiçektir.

Işığı çok seven bir ağaçtır. Bu nedenle kış aylarında dondan etkilenebilirler. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi bitkisinin anavatanı Güney Avrupa ve Batı Asya dır. Ülkemiz de Marmara ve Ege bölgesinde yetişirler. Bitkinin üretimi çelik ve tohumla gerçekleştirilir. Tohumda kabuğun sertliğinden meydana gelen çimlenmeye engel bir durum vardır. Tohumları 2-3 dakika kadar sıcak su ve sonrasında 24 saat ılık suda beklettikten sonra İlkbahar ayında ekimini yapabilirsiniz. Çelikle üretim ise Temmuz ve Ağustos ayında yarı odunsu olan çeliklerle yapılır. Bitki yapraklarını açmadan önce Nisan sonu ve Mayıs başında sadece birkaç haftalığına mahsus olarak baharı müjdeleyerek pembe renkte çiçeklerini açarlar. Bir önceki yazımız olan Kamelya Çiçeği Bakımı, Kamelya Ağacı başlıklı makalemizde Kamelya ağacı, Kamelya Çiçeği ve Kamelya Çiçeği bakımı hakkında bilgiler verilmektedir.

Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacı bitkisinin faydaları nelerdir ? Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacı bitkisi neye iyi gelir, nasıl hazırlanır, nasıl içilir, özellikleri nelerdir, kürü nedir, ne kadar sürede kullanılmalıdır ? Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacı bitkisi hakkında sizin için topladığımız bilgiler aşağıdaki gibidir. Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Alternatif tedavi yöntemleri için doktorunuzdan tavsiye alınız ve doğal ürünleri bilinçli, doktorunuzun belirttiği şekilde tüketiniz. Zehirli bileşikler taşımadığından emniyetle kullanılabilir. Söğüt ağacı familyasındandır, söğüdün kullanıldığı yerlerde kullanılır. Kökeni Doğu Akdeniz olan ve en yaygın adıyla “Yahuda ağacı” (Judas tree) olarak bilinen Cercis siliquastrum L. gösterişli pembe, pembemsi mor çiçeklere sahip bir peyzaj bitkisidir. Eski Yunanca kökenli bir sözcük olan cercis “ağaç”, Latince bir sözcük olan siliquastrum “kapsüllü meyve” veya “bakla şekilli meyve” anlamına gelmektedir. İngilizce’de “love tree” (aşk ağacı) veya “Mediterranean redbud” (Akdeniz kızıl-tomurcuğu), İspanyolca’da “Árbol del amor” (Aşk ağacı) olarak bilinen Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi, Türkiye’nin bazı bölgelerinde “gelin ağacı” veya “gelincik ağacı” olarak ta anılmaktadır. Yapraklanmadan önce çiçeklenmektedir Latince : Cercis siliquastrum Türkçe : Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi (gelincik ağacı, Yuhuda Ağacı) Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacının Doğal Yayılış ve Rakımı Güney Avrupa, Batı Asya ve ülkemizde Akdeniz Bölgesi’nde makiliklerde, Kuzey Anadolu’da Karadeniz kıyılarında, Marmara ve Ege Bölgeleri’nde yetiştirilmektedir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ın Toprak ve Besin İsteği Kuru ve taze, kireçli, ağır balçık topraklarda ve güneye bakan yamaçlarda iyi gelişir. Kurak, kuru ve kumlu topraklarda da yetiştirmeye uygundur. pH=6.5-7.5 optimaldir.

Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Bitkisinin Donlara Karşı Duyarlılığı Soğuk iklim şartlarında himayeye ihtiyaç duyar. Vejetasyon mevsimi dışında -15 ° C sıcaklıklara kadar dayanır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ın Sıcaklık ve Nem İsteği Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerde iyi yetişir. Kuzey bölgelerimizde ise sıcak ve korunaklı yerlerde yetişir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacının Tohum Özellikleri Kahverengi tohumları 5-8 mm. uzun, 2-3 mm. kalınlığında, eliptik ve serttir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ın Tepe Şekli Dar, yuvarlak bir tepe yapar. Tepe çapı 2-4 m.dir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Makaslama ve Budaması Kışın bakım amacıyla budanabilir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacının Büyüme ve Boylanması Önceleri hızlı, sonraları yavaş büyür. Maksimum 8-10 m. boy yapar. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Bitkisinin Kök Yapısı Yayvan kök yapar. Kök sıkışıklığından hoşlanmaz . Köklerinde havanın serbest azotunu bağlayan yumrular vardır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Bitkisinin Işık İsteği genelde fazla güneş istemez. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ın Meyve ve Çiçekleri Meyveler fasulye görünümünde, 9-10 cm. uzun, 2-5 cm. geniş, kızılsı kahve renginde, karın çizgisinde dar ve uzunca kanat bulunur. Tohumu boldur. Sonbaharda olgunlaşan meyve kış boyunca bitki üzerinde kalır. Nisan-Mayıs ayında açan çiçekleri hermafrodit olup yapraklanmadan önce açarlar. Uzun saplı olan çiçekler 3-8 çiçekli salkım kuruluşunda ve Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi kırmızısı rengi ile çok dekoratiftir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ağacında Yaprak ve Sürgün Yaz yeşili yaprakları yuvarlak, böbrek biçimli, düz kenarlı, 9 cm. uzun, 12 cm. geniş, dip tarafı girintili, üst yüzü koyu yeşil, alt yüzü mavimsi-yeşil renkte olup her iki yüzü de tüysüzdür. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ewald yer çekimsiz ortamda metabolizmada yaşanan değişiklikleri kayıt altına alabilmek için uçuştan başlayarak geri dönüşünden iki hafta sonrasına kadar yiyip içtiği her şeyin notunu tuttu. Ewald “Uçuş sırasında kontrollü bir şekilde gıda ve içecek tüketmeye ve bunları kayıt altına almaya büyük özen gösterdim. Daha sonra vücudumdaki tuz seviyesinde dünya üzerinde veya tıp kitaplarından alışık olunmayan bir farklılık keşfedildi” şeklinde konuşuyor. Astronotun kan değerlerindeki farklılıklar ile tükettiği gıda ve içecekler karşılaştırıldı. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Tansiyonu Yükselten Besinler Yüksek Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi hastalarının tüketmemesi veya az tüketmesi gereken besinler listesinde sadece bir tür yemek ya da bir besin yer almıyor. Tansiyonu kontrol edebilmek için; tuzu azaltmak, alkolü bırakmak, daha çok sebze ve meyve yemek, kızartma yiyeceklerden uzak durmak ve hamburger gibi fast-food ürünleri hayatınızdan çıkarmak gibi köklü uygulamalara gitmeniz gerekebilir. Her hipertansiyon hastası için geçerli bir kural olmamakla birlikte, tuz tüketiminin düşürülmesi çoğunlukla kan basıncını azaltmaya yardımcı olmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Kalp Akciğer ve Kan Enstitüsü’ne göre (National Heart Lung and Blood Institute) günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarı 2.4 gramdır. Önceden hazırlanmış çoğu gıda ürünü, konserve yemekler, ekmek, atıştırmalık ürünler ve daha pek çok besin tuz içermektedir. Bunun üzerine, yemeklere daha fazla tuz dökmek, çoğumuzun günlük önerilen 2.4 gram tuzun bir kaç kat fazlasını tüketmemize neden olmaktadır. Yüksek Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi şikayeti bulunanlara öncelikle günlük tuz tüketimini sınırlandırmaları, yemeklere hazırlanırken kullanılan tuz dışında tuz dökmemeleri önerilmektedir. Ayrıca hazır gıdalar yerine taze besinler tüketmek tuz alımını düşürmeye yardımcı olacaktır. Örneğin taze et, balık ve tavuk eti pişmiş, hazır halde satılan, pişirildikten sonra doldurulup paketlenen etlere göre daha düşük sodyum içerir. Yemeklerde tuz yerine daha sağlıklı alternatifler olan zencefil, fesleğen, tarçın, hindistan cevizi, maydanoz, kekik ve biberiye gibi baharatları kullanabilirsiniz. Hazır Gıdalar Hazır gıdaların yüksek oranda tuz içerdiğinden yukarıda bahsetmiştik, şimdi tansiyonu yükselten diğer olumsuz etkilerine bir bakalım. Yüksek kalori içeriğine rağmen besin değeri oldukça düşük olan fast-food gıdalar kilo almayı sağlıksız bir biçimde hızlandırabilir. Fazla kilo ve obezite ise diyabet, kalp rahatsızlıkları ve hipertansiyon riskini önemli oranda arttırmaktadır.
Uç tomurcuk pseudoterminal, yan tomurcuk sürgüne almaçlı dizilmiştir. Yapraklar koyu yeşil-kırmızımsı ve uzun saplı, taze sürgünler kızılkahve renklidir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ın Üretim Şekli Tohum ve çelikle üretilir, ilkbaharda don tehlikesi olmayan yerlerde, doğrudan sonbaharda veya 3 aylık soğuk katlamanın ardından ya da sülfürik asitle bir saatlik muameleden sonra suda şişirilerek ilkbaharda ekilir. Temmuz-Ağustos ayında yarı olgun odun çelikleri ile üretilebilir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Bitkisinin Diğer Özellikleri Çok dekoratif olan bu tür, soliter veya küçük gruplar halinde kullanılır. Odunu sert ve ağırdır. Tanenli yaprakları tıpta, meyveleri çikolata yapımında kullanılır. İnsanlar renkli giysileri örtünmek için veya dikkat çekmeye yarayan bir araç olarak kullanırlar. Bunu sadece biriyle anlamak çok yanlıştır. Halbuki renklerin enerjilerinden giysilerde yararlanıldığı taktirde daha yapıcı ve üretken olabilirsiniz. Zira bunlar vücudumuzu saran renk filtreleri gibidirler. Fiziksel ve ruhsal yönden vücuda almamız gereken renk enerjisinin miktarını ayarlarlar. İnsanların giysilerinde seçtiği Renkler, onların kişilikleri hakkında çok şey söyler. Ayrıca tercih edilen bu Renkler kişilerin sağlıklı yaşamalarına yardımcı olurlar.
Bunları birkaç örnekle şöyle ifade edebiliriz:
– Sarı ve tonlarında giyilen giysiler şişmanlamaya,
– Kırmızı renk li iç çamaşırları, cinsel içgüdünün artmasına,
– Lacivert ve mor tonları ciddiyete ve düşünme yeteneğinin artmasına,
– Yeşil ve tonları sükunet ve kalp huzuruna,
– Mavi ve tonları rahatlık ve iç huzuruna,
– Mor ve tonları ise İnsan ufkunun açılıp beyin fonksiyonlarının normal çalışmasına ve dış etkilerden etkilenmemeye yardımcı olur.

Kahverengi aynı zamanda rahatlatıcı, teklifsiz bir renk olarak da kabul edilir. Eğer biz karşımızdakinin kendisini resmiyetten uzak, daha rahat ve daha açılgan olmasını istiyorsak, kahverengi elbiseler giymemizde yarar vardır. Kahverengi elbisenin iş görüşmelerinde ve profesyonel toplantılarda giyilmemesini özellikle salık veren Academy International in Yönetim Kurulu Başkanı dostum Ahmet Şerif İzgören; kahverenginin toprak rengi olmasına atıfta bulunarak, kahverengi elbise giymiş bir kişinin diğer İnsanların arasında farkedilmeksizin kaybolup gideceğini ifade eder. Yani bu anlamıyla kahverengi renk, araziye uymak isteyenlerin rengi olarak da ifade edilebilir.
İyi bir sorgulama uzmanı olan emniyetçi Sami Teymur: sorgu sırasında sorguyu yapan kişinin özellikle kahverengi takım elbise giymesini, gözaltına alınan kişinin omuz arkasında durulmasını ve eliyle sorgulananın omzuna dokunulmasını, sorgulanana 50 cm den daha uzakta durularak sorgulanan kişide, saldır, kaç ve yalan söyle duygularının en aza indirgenmesinin gerekliliğini söyleyerek, göz altına alınan kişinin eğer ayakları çapraz bir şekilde birbirinin üzerinde kilitlenmişse, kesinlikle hala söylenilmeyen bazı bilgilerin var olduğunun. değerlendirmesini yapmakta ve; . sorgucu da en az sorgulanan terörist kadar o ideolojiyi bilmeli ve teröristle kesinlikle empati kurulmalıdır. diyerekten! Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Yine Show TV deki Ceviz Kabuğu programının yapımcısı Kahverengiyi diğer Renklere göre tercih eden kişilerin; günlük gerçeklere sıkı sıkıya bağlı oldukları, yaşam standartlarını sürekli yükseltmeye çalıştıkları, işlerini kaybetmemek için görevlerine dört elle sarıldıkları, olanaklarının sınırlı olduğu inancı içerisinde oldukları için de hangi koşullar altında olurlarsa olsunlar çalışmaya ara vermedikleri gözlemlenmektedir.
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Heyecan ve duygu aralığını etkinleştirir, afrodizyak etkisi vardır. Sonuç olarak akupunktur noktaları enerji ve ışık bent kapakları olarak işlev görürler. Işık, vücuda, diğer yolların yanı sıra, akupunktur noktalarından girer ve organizmayı yine onlar aracılığıyla terk edebilir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Menoraji veya aşırı adet kanaması, Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi kanamasının miktar olarak fazla olması ve kanamanın uzun sürmesidir. Meridyenlerimiz bu Çi’yi yönlendirebilirler.
Tansiyonunuz yükseldikçe damarlara ve kalbe binen yük artmaya devam edecektir. Bundan korunmak için tansiyonunuzu belirli aralıklarla ölçtürün ve eğer yüksekse beslenme ve hayat tarzınızda yapacağınız değişiklerle normal seviyeler arasında tutun. Eğer sadece gıdalarla tansiyonu düşürmeniz mümkün değilse doktorunuz hipertansiyon için ilaç desteği önerebilir. Uzmanlar sonunda tuzun kan basıncını yükseltmesinin sebebini keşfetti. İşin ilginç yanıysa 16 yıl önce uzay yolculukları sırasında yapılan bir deneyin çözüme önayak olması Alman astronot Reinhold Ewald 1997 yılında uzayda hem bir bilim adamı hem de denek olarak üç hafta geçirdi. Bu tip gıdaların tüketilmesi sadece hipertansiyondan korunmak için değil kolesterolü sağlıklı düzeylerde tutmak içinde önerilmemektedir. Alkol Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi hastaları alkol tüketimini kesinlikle azaltmalı ya da bırakmalıdır. Bazı araştırmalar az miktarda alkol tüketiminin kan basıncını düşürdüğü yönünde sonuçlara sahip olmakla birlikte, aşırı alkol tüketimi kan basıncını direk olarak arttırarak hipertansiyonun tedavi sürecini olumsuz yönde etkiler. Yüksek Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi sinsi bir rahatsızlıktır ve tansiyonunuzu ölçtürene ya da yüksek tansiyona bağlı bir sağlık sorunu yaşayana kadar kan basıncınızın yüksek olduğunun farkında olamayabilirsiniz. Damarlarda veya kalpte önemli bir tahribata yol açmadan önce herhangi bir belirti göstermeden ilerleyebilir.
Sonuçta Reinhold Ewald’ın vücudunda uzay yolculuğu sırasında yüksek miktarda tuz biriktiği tespit edildi. Ewald’ın vücudunda sağlıklı bir İnsanın yaklaşık 6 litre vücut sıvısında bulunabilecek kadar fazladan tuz birikmişti. Ancak Ewald’ın kilosu değişmemişti. ‘Vücut çok daha karmaşık çalışıyor’ Rupert Gerzer gibi Alman Havacılık ve Uzay Merkezi’nin birçok çalışanı tuzun vücutta çözündüğünü, fazla tuzunsa böbrekler üzerinden idrar yoluyla dışarı atıldığını düşünüyordu. Ancak yapılan deney İnsan vücudunun çok daha karmaşık bir şekilde çalıştığını ortaya koyuyor. Konuya açıklık getirmek için bir sonraki deney öğrenciler üzerinde yapıldı. Araştırmacılar bir grup öğrenciye normalde gıda ve içecekler yoluyla aldıklarından çok daha fazla tuz yükledi. Ewald “Denek olarak kullanılan ve karantinada tutulan zavallı spor öğrencileri… Ancak çabalar sonuç verdi. Sadece vücut sıvısındaki tuz miktarının ve kan basıncının yükselmediği; tuzun bağışıklık sistemi, kemik üretimi ve kemik erimesinde de payı olduğu tespit edildi” açıklamasını yapıyor. Reinhold Ewald ile aynı deneyimi yaşayan deneklerin de vücutlarında tuz birikti ve tansiyonları yükseldi. Nasıl bir yol izliyor? O dönemde Berlin’de tıp eğitimi alan Jens Titze tuzun vücuttaki işleyişinden öyle etkilenmiş ki, moleküler etki mekanizmasını daha ayrıntılı şekilde anlamaya merak salmış. Profesör Titze bugün Erlangen Üniversite Kliniği’nde bu konuda yapılan bir araştırmanın başında bulunuyor. Titze çalışmaları sayesinde tuzun vücutta nasıl bir yol izlediğini anlamayı başardı. Bu konuda en önemli rolü bir çeşit akyuvar olan makrofajlar üstleniyor. Makrofajlar deri altındaki tuz ve sodyum miktarını ölçüyor. Titze “Bir akyuvar popülasyonu olan makrofajlar tuzla özel olarak ilgileniyor. Deride fazla sodyum depolandığında derideki lenf kılcal damarları üzerinden sodyumu taşıyor” diyor. Makrofajlar bunun için lenf sistemine yani vücut sıvısını taşıyan damarlara genişlemeleri için onu uyaran kimyasal bir haberci salgılıyor. Ancak tüm akyuvarlar makrofajlar gibi tuzla büyük bir uyum içinde çalışmıyor. Makrofajlar ve T hücreleri Jens Titze “Başka bir akyuvar popülasyonu olan T hücreleri aynı şartlar altında tuzla karşılaştıklarında vücut dokularına zarar veriyor. Bu elbette büyük bir felaket ve buna otoimmünite deniyor” açıklamasını yapıyor. Herhangi bir organizmanın bağışıklık sisteminin kendi protein ve dokularına karşı immün yanıt oluşturmasına “otoimmünite”, bu yanıt sırasında oluşan antikorlara ise “otoantikor” adı veriliyor. Organizmanın kendi yapılarına karşı otoantikorlarla saldırıya geçmesi ise dokularda bozulmaya sebep oluyor. Kısacası çok fazla tuz tüketenler sadece yüksek Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi gibi rahatsızlıklara yakalanma risklerini artırmıyor.
Fazla tuz, örneğin MS yani multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklarda hastalığın seyrini de ağırlaştırabiliyor. Ancak bu alanda daha yanıt bekleyen birçok soru var. Örneğin ileri yaşlardaki İnsanların normal beslenseler de neden deri altında fazla tuz depoladıkları hâlâ açıklık kazanmış değil.
Alman astronot Reinhold Ewald 1997 yılında uzayda hem bir bilim adamı hem de denek olarak üç hafta geçirdi. Ewald yer çekimsiz ortamda metabolizmada yaşanan değişiklikleri kayıt altına alabilmek için uçuştan başlayarak geri dönüşünden iki hafta sonrasına kadar yiyip içtiği her şeyin notunu tuttu. Ewald “Uçuş sırasında kontrollü bir şekilde gıda ve içecek tüketmeye ve bunları kayıt altına almaya büyük özen gösterdim. Daha sonra vücudumdaki tuz seviyesinde dünya üzerinde veya tıp kitaplarından alışık olunmayan bir farklılık keşfedildi” şeklinde konuşuyor. Astronotun kan değerlerindeki farklılıklar ile tükettiği gıda ve içecekler karşılaştırıldı. Sonuçta Reinhold Ewald’ın vücudunda uzay yolculuğu sırasında yüksek miktarda tuz biriktiği tespit edildi. Ewald’ın vücudunda sağlıklı bir İnsanın yaklaşık 6 litre vücut sıvısında bulunabilecek kadar fazladan tuz birikmişti. Ancak Ewald’ın kilosu değişmemişti. ‘Vücut çok daha karmaşık çalışıyor’ Rupert Gerzer gibi Alman Havacılık ve Uzay Merkezi’nin birçok çalışanı tuzun vücutta çözündüğünü, fazla tuzunsa böbrekler üzerinden idrar yoluyla dışarı atıldığını düşünüyordu.
Ancak yapılan deney İnsan vücudunun çok daha karmaşık bir şekilde çalıştığını ortaya koyuyor. Konuya açıklık getirmek için bir sonraki deney öğrenciler üzerinde yapıldı. Araştırmacılar bir grup öğrenciye normalde gıda ve içecekler yoluyla aldıklarından çok daha fazla tuz yükledi. Ewald “Denek olarak kullanılan ve karantinada tutulan zavallı spor öğrencileri… Ancak çabalar sonuç verdi. Sadece vücut sıvısındaki tuz miktarının ve kan basıncının yükselmediği; tuzun bağışıklık sistemi, kemik üretimi ve kemik erimesinde de payı olduğu tespit edildi” açıklamasını yapıyor. Reinhold Ewald ile aynı deneyimi yaşayan deneklerin de vücutlarında tuz birikti ve tansiyonları yükseldi. Herhangi bir Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ölçümünde kan basıncınız azıcık yüksek çıkarsa hemen telaşlanmayın. Biz doktorlar kan basıncınızın 140/90 mm/Hg’nin altında olmasını, hatta 130/85 mm/Hg’yi geçmemesini isteriz ama kan basıncında geçici yükselmelere yol açabilen pek çok durum var ve bunlardan en önemlisi aşırı stres. Stres kontrolü yetersiz, duygusal durumu değişken kişilerde en basit bir ruhsal travma, endişe, korku ve heyecan kan basıncını bir hayli yükseltebiliyor. “Beyaz önlük hipertansiyonu” olarak bilinen durum, “stres-hipertansiyon” ilişkisine güzel bir örnek. Bazı kişiler tansiyonlarını ölçmek için kendilerine yaklaşan doktor, hemşire, eczacı ya da başka bir sağlık görevlisini görür görmez -farkına varmadan- telaşlanıp strese giriyor, korkup endişeleniyor. Bu durum (özellikle doktor muayenelerinde, hastane polikliniklerinde ve eczanelerde yapılan Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ölçümlerinde) sık rastlanılan bir probleme, ani ama geçici kan basıncı yükselmelerine sebep oluyor. Bu tip heyecanlı, telaşlı kişilerde tansiyonun birden bire fırlamasına yol açan şey yalnızca doktor-hemşire-eczacı olmayabiliyor. Bazı kişiler evde kendi kendilerine ve çocuklarına veya işyerinde arkadaşlarına ya da yardımcılarına yaptırdıkları kan basıcı ölçümlerinde bile gereksiz yere aşırı heyecana kapılabiliyor. ,
GLA’nın fazlası zararlı mı? Uygun dozlarda faydalanıldığında sağlığa yararlı olabilen omega-6 yağlarından biri de “gama linoleik asit”tir. Gama linoleik asit, özellikle çuha çiçeği tohumu yağlarında bol miktarda bulunuyor. Daha önceleri hodan tohumundan da elde ediliyordu ama şimdilerde daha çok çuha çiçeği tohumundan elde edileni tercih ediliyor. Özellikle cilt yaşlanmasını geciktirme, cildi nemlendirme, sıkılaştırma ve hormonal dengeyi destekleme söz konusu olduğunda GLA 35 yaş sonrası kadınların faydalanabilecekleri doğal desteklerden biri olarak gösteriliyor. Bilhassa sık sık dışarıda yemek zorunda olan, fast food besinler tüketen, kırmızı et ağırlıklı beslenen, şeker yoğunluğu yüksek yiyecekleri sevenlerin GLA’dan destek olarak faydalanmaları doğru olabilir. GLA’nın özellikle yangısal süreçleri baskılaması nedeniyle de önemli bir orta yaş desteği olabileceği belirtiliyor. Bununla birlikte GLA’dan faydalanmayı düşünüyorsanız, diğer besin desteklerinde olduğu gibi doktorunuza danışmalısınız. Hipertansiyon (yüksek tansiyon) ya da diğer tanımıyla yüksek kan basıncı, kan damarlarının yüzeyinde aşırı basınca neden olan kronik bir sağlık sorunudur. Genetik mirasınız yüksek tansiyonun nedeni olabilir ancak hipertansiyon daha çok kötü beslenme, fazla alkol tüketimi ve fiziksel aktivite eksikliğinde görülür. Yüksek tansiyonun neden olduğu kalp krizleri tüm dünyada başlıca ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Tansiyonu yükselten yiyeceklerden uzak durarak ve sağlıklı bir beslenme programına sadık kalarak, sorunun daha ciddi hastalıklara yol açmasını engelleyebilirsiniz. Yaprakları tıp alanında kullanılmaktadır. Kerestesinin iyi cila kabul etmesi sebebi ile mobilya sanayinde kaplama tahtası olarak kullanılır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Sıradanlığı ve mütevazılığı temsil eder. Toprak, kahverengi renktedir ve en mütevazı maddedir. Kahverengi tonu fazla olan ortamlar İnsanı bunaltabilir. Bu yüzden İnsanların uzun süre oturması istenmeyen mekânlarda kahverengi ton fazla kullanılır. İnsanlar arasında dikkat çekmek istemeyen kişiler, kahverengi tonlu kıyafetleri fazlaca tercih ederler. Kahve Bu rengi sevenlerin tipik özelligi, her seyin mükemmel olmasini istemeleridir. Içinde bulunulan ortami sicak gösteren bu renk oturma odasi ve salon dekorasyonunda sikça kullanilir. Hayatımızın içinde yer alan Renkleri yada Renklerle süslediğimiz kendi hayatımızı, Renkler bağlamında incelerken öncelikle bilimsel bir veri ile işe başlıyalım. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Toprak ve bağlılıkla ilgili nitelikleri taşır. Kahverengi kırmızı ve siyah renklerden elde edildiği için her iki rengin özelliklerini de taşır. Giysilerde kahverengi kullanmak bir yere bağlı olma ve gelecek için sağlanan ilişkiler kurma isteğini gösterir. İnsanlar bu rengin pozitif etkisi ile gerçekçi bir kişilik geliştirebilirler. Negatif etkisi ise değişken ve güvensiz bir yapı gösterir. Kahverengi İnsanlarda düzen duygusunu ve serbest duyguları harekete geçirir.
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Çakraları etkiliyor Kendine özgü bazı iyileştirici özellikleri bulunan renkler, direk olarak çakralarımızı da etkiliyor. İnsan bir takım ruhsal sorunlarla boğuştuğu anda, ilk önce çakraların bloke edildiğini söylüyor uzmanlar. Dolayısıyla, denge sorunu bulunan bu noktalar bir çok hastalığa neden oluyor. Çakralarda enerji blokajları meydana geliyor bu durumda. İşte buna son vermek amacıyla, Renkler de bazı olumlu etkiler sağlıyor. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi ile bedenin bozulan dengesi değiştirilebiliyor. Uzmanlar bu sağaltım sırasında renklerin etrafa bir “titreşim”yaydığını belirtiyorlar. Renk gözlüğü ile tedavi Bedenimizin “elektromanyetik yapısı”nı, renklerin direk olarak etkilediğini vurguluyorlar. Doğal Terapi Uzmanı Işık Kırgız, yıllardır Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi uyguluyor. Kırgız’ın ” Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi “hakkında verdiği bilgi ise şöyle: “Renklerden yayılan titreşim, bedenimizdeki elektromanyetik yapı ile etkileşim halindedir. . Renklerin titreşimleri çakralar tarafından emilir. Sonra, omurgalara iletilirler. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Omurgalara ulaşan titreşimler, sinirler yardımıyla ihtiyacı olan uvuzlarımıza ve denge sorunu olan sistemlere taşınırlar. Bu akışın ardından, bedenin bir takım duyusal ve zihinsel şikayetleri azalır” Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi çok farklı yöntemlerle gerçekleştiriliyor. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Son yıllarda çok gelişme gösteren bu terapide, bazı merkezlerde yardımcı bir alet kullanılıyor. “Renk gözlüğü? adı verilen bu aleti ilk kez Ruslar bulmuş. Gerçek gözlüğe biraz benzeyen bu alet, aynen gözlük takar gibi gözünüze yerleştirdiğinde, bedenin gereksinimi olan renk veya Renkler belirlenebiliyor.
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ya Renkler Olmasaydı? Renk siz bir dünya olsaydı yaşadığımız mekan, her şey tek renk üzerine Nasıl olurdu yaşam hiç düşündünüz mü? Tek düzeliği, renk sizliği ve zamansızlığı… Renkler hayatın vazgeçilmezlerinden… Yaratılmış her şey Yaratan’dan ötürü zaten güzel Aynen öyle de yaratılan bütün Renkler de özel Siyah olmasa beyazın kıymeti bilinmezdi Kırmızı olmasa, yeşil tek başına güzelliğini sergileyemezdi Renkler kadar birbirine tezat duygularda özel Özlem olmasa vuslatların kıymeti bilinmezdi Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Gözyaşları olmasa, gözlerimizden süzülen, dudaklarımızdaki tebessümlerin ne anlamı kalırdı? Yaratılmış her şey diğer tezadı ile dengede Mıknatıslarda dahi kuzey güneyi çeker İki aynı kutup birbirini iter Gökyüzünün mavisini yitirdiğini evrendeki tüm renklerin birbirine karışıp neticede alelâde bir Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl rengin tüm dünyaya hakim olduğunu hayal edin lütfen… Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Yiyeceklerin çekici Renklerini silin gözlerinizden Afiyetle içtiğiniz çorba ile tabağınızın, tabak ile kaşığınızın hatta elinizin, kaşınızın aynı renk olduğunu düşünün Sevdiğiniz İnsanı nasıl ayır ederdiniz diğer hemcinslerinden? Ya beslenme nasıl olurdu? Çiçeğin kokusunu duyabilmek ama rengini görememek ne kadar tatmin ederdi bizi? Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Evren içinde pek de dikkate değer bulmadığımız bu küçük ayrıntıyı yitirdiğimizi düşünelim bir anlığına Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Yitirilen birçok güzellik gibi nasıl da büyürdü gerekliliği gözümüzde… Denizin, bulutların ve gökyüzünün rengi aynı, balıkların rengi aynı… Her şey tek düze ve hep aynı Sonsuzluğa aşık İnsanoğlu için ızdırap dolu olurdu yaşam Oysa dünya öyle güzel Renklerle donatılmış ve bu minik “renk ”dediğimiz detaya öyle güzel vazifeler yüklenmiş ki İnsanın sadece Renkler için dahi her gün şükretmesi gerekiyor. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi kullanılış ustalığı da, sihirli Renkler dünyasının başka bir muamması Öyle ki, karpuzun rengi kırmızı Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Zamanımızın araştırmaları İnsanların kırmızı rengini daha çok tükettiğini kanıtlıyor ve yazın en kavuran sıcaklarında merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz, biz aciz kulları için kırmızı şerbet toplarını yaratıyor. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Uzmanlar yazın şekerli sıvılar tüketmemizi önerirken her şeyi Yaratan Allah (C. C. ), zaten kulları için gerekli besin ve gıdaları önceden hazırlayıp onların tam da en ihtiyaç duydukları anlarda onlara gönderiveriyor. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Yine bir araştırma, İnsanoğlunun “canım çekti”dediği şeylerin, aslında metabolizmasının ihtiyacından kaynaklandığını kanıtlıyor Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Yani grip olacak bir İnsanın canı portakal istiyorsa bu bir tesadüf değil Bilakis, Rabbimiz Allah’ın (C. C. ) hastalıkla mücadelede yarattığı vücut için takdir ettiği bir lütfu Aynen öyle de, renginin turuncu, aromasının hoş kokulu olması da ayrı bir ustalık Renkler aynı zamanda bir savunma mekanizması Siyah beyaz çizgileriyle aslanların gözlerini kamaştıran zebralar yaşamlarını, Allâh’ın (C. C. ) lütfettiği Renklerine borçlular Güzel kelebekler, kanatlarındaki göz şeklinde boyanmış benekleri ile bir çok düşmanlarını kendilerinden uzaklaştırabilmektedirler Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Renk değiştirmede özel yaratılan hayvanlardan bir diğeri olan bukelamunu bulunduğu ortamdan, Renkleri itibariyle soyutlamak neredeyse imkansızdır Renklerle tedavi Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Biliyoruz ki evrende var olan her şey kendine özgü bir titreşime sahiptir. Renkler de bir ışık frekansının belli orandaki yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Elektromanyetik yelpazeye baktığımızda, yelpazedeki her rengin kendine özgü bir titreşime sahip olduğunu görürüz. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Aynı şekilde, İnsan vücudundaki hücre, organ, kas ve kemik de belirli bir frekansla titreşir. Bu frekansın değişmesi, hastalığa sebep olur. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi bu değişikliklerin birçok nedeni vardır ama bu nedenlerin en büyüğü içinde bulunduğumuz ruhsal durumlar ve negatif düşüncelerdir. (Streslerdir. ) Renkleri tek başına yada başka bir tedavi yöntemiyle birlikte, beden titreşimlerini düzeltmek ve sağlığı temin etmek için kullanabiliriz. Eğer vücudumuzun bir hücresi yanlış bir frekanstaysa, bu durum elektromanyetik alanı etkiler. Bu hücrenin bulunduğu organ ve bedeni çevreleyen auramızın da kötü etkilenmesine neden olur. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi eğer bir rengin frekansını kullanarak, bu organın yeniden doğru titreşmesini sağlarsak, yani hasta olan bölgeye gerekli olan rengi verirsek, değişmiş olan titreşimi yeniden dengeye kavuşturabiliriz. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi çünkü beden, uygun şartlar altında, her zaman, orijinal yapısını yeniden kazanma eğilimine sahiptir. Sağlıklı yaşamanın bir koşulu da, bedendeki renk enerjilerinin uygun bir denge halinde bulunmasıdır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi bu denge durumunun bozulması hastalığı doğurur. Renk le tedavi biliminin gayesi, bedendeki renk enerjileri arasındaki doğal dengeyi yeniden inşa etmek yoluyla hastalıklarla mücadele etmektir.
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Amerikan Kansas Üniversitesi Sanat Müzesinde halının altına elektrotlar yerleştirilir. Müzede yer alan resim ve heykellerin yerleri hiç değiştirilmeksizin yalnızca duvarın rengini değiştirecek biçimde raylı bir perde sistemi yapılır. Arka fonda duvarın rengi olarak beyaz kullanıldığında; ilk 1000 deneğin müzede daha yavaş hareket ettikleri ve müzeyi oldukça uzun bir sürede dolaştıkları gözlemlenir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Resim ve heykellerin aynen kaldığı ve yalnızca arka fonun değiştirilerek (beyaz renk yerine) kahverengi renk kullanılması durumda ise, müzeye alınan ikinci 1000 kişilik denek grubu, müzeye ilk gelen deneklere göre çok daha hızlı hareket etmekte ve müzeyi çabucak dolaşıp, bu mekanı daha çabuk terk etmektedirler. Kahverenginin bu gizli iticiliğinden dolayı dünyadaki fast-food yenilen bütün restorantların duvarları, masaları ve sandalyeleri genellikle kahverengi yada kahverengi-şampanya-pembe karışımı Renklerle boyalıdır. İşte bu kahverengi ve kahverenginin karışık tonlamaları ile yapılan boyamalar nedeniyle, dünyadaki bütün McDonald s larda, Mudurnu Piliçler de, Kentucky Fried Chicken lar da ve Pizzaland ler de ve benzeri fast-food sunan, snack yenilen yerlerde; müşterilere doğrudan dil ile söylenmese bile; kare masalarla, rahat olmayan sandalyelerle, duvarların döşemelerin ve yerlerin Renkleriyle İnsanların bedenlerine; burada çok oturma hemen yemeğini ye ve git. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Ye ve git. Ye ve git. mesajı verilmektedir gönderilmektedir. Valilerin odaları başta olmak üzere, pek çok devlet dairelerindeki üst düzey bürokratların odalarında da duvarlar genellikle ya kahverengi ağaç kaplamayla yada kahverengi renk ile boyanmıştır ki, bu şekliyle odanın duvarlarının rengiyle gelenlere verilen mesajda; Çok oturma, çabuk git. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Çok oturma hemen git denilmektedir. Renklerle bedenimizin enerji merkezleri arasındaki ilişkisi Renklerin özelliklerine girmeden önce Renklerle bedenimizdeki enerji merkezleri arasındaki ilişkiden söz etmek istiyorum. Vücudumuzda 7 tane “enerji merkezi”vardır. Bunların her birinin kendine ait bir rengi vardır. Yani her bir enerji merkezinin kendine ait bir ana rengi vardır. Fakat bu enerji merkezleri diğer Renklerden de yardım alabilirler. Her bir enerji merkezinin kendi rengine ana renk, yardım aldığı renge de ara renk veya tamamlayıcı renk diyoruz. Ana ve ara Renkler çeşitli nedenlerden dolayı dengesi bozulmuş enerji merkezlerinin dengeye gelmesinde, birbirleriyle tamamlayıcı unsurlar oluştururlar.
Herhangi bir tedavide kullanılan ana ve tamamlayıcı renk tablosu şöyledir.
Ana renk – Tamamlayıcı renk
Kırmızı – Turkuaz
Turuncu – Mavi
Sarı – Mor
Yeşil – Eflatun
Biraz şansa mı ihtiyacınız var? Bunu kırmızı bir kazak giyerek, bir portakal yiyerek yada elmas bir yüzük takarak sağlayabilirsiniz. Hint geleneğine göre hayatınızda şans yaratmak ve aynı anda mutlulukla sağlığı teşvik etmek çevrenizde hangi rengin hakim olması gerektiğini bulmanıza bağlı.
“Bir İnsanın kendini iyi hissetmesi chakra’larına ( İnsan vücudundaki yedi ana nokta) veya vücut ve buna bağlı fizik enerjisine bağlıdır”diye açıklıyor The Indian Luck Book (Hint Şans Kitabı)’nın yazarı Monisha Bharadvvaj. “Her chakra negatif yada pozitif titreşimleri çeker ve özel bir renge bağlıdır. Bu rengi giymek sizin daha dengeli, mutlu, kontrollü olmanıza yardımcı olur ve buna bağlı olarak dışarıdan aldığınız tepkileri de etkiler. “Kıymetli taşların gücü de aynı şekilde işler. “Kıymetli taşlar chakra’lar üzerinde etkisi olan elektromanyetik enerji yayar,”diyor Monisha. “Renklerine ve etkilenen chakra’ya göre kıymetli taşlar canlılığı arttırabilir, olumsuz etkileri önler, sağlığı korur, kazaları önlemek için gerekli enerjiyi verir ve gelişmeyi hızlandırır. “Öyleyse kullandığımız Renklere dikkat edelim. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi renklerin hikayesi, İnsanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar, önce mağaraları ve duvarları, sonra yüzlerini ve vücutlarını, sonra da yaşadıkları iç mekanları ve kullandıkları objeleri boyamaya, renk lendirmeye başlamışlardır.
Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi Bu renk çok çabuk dikkat çeker. Eğer bir üründe portakal rengi kullanılıyorsa bu ürün herkes içindir mesajı verilmektedir. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi LC Waikiki ürünlerinde gözlemlenebileceği gibi küçük çocuklar için yapılmış olan oyuncaklarda ve kıyafetlerde portakal rengi sıklıkla kullanılır. Ve İnsanlar bu rengin olduğu yere çok çabuk ve rahatça girebilecekleri hissine kapılırlar. Fanta ile Fruko nun Renklerinin özellikle dikkat çekmesi ve bunları içenlerin hetorojen (hedef kitlenin bütün İnsanlar olduğu mesajını verme adına) bir dağılım göstermesi söz konusudur. Bu renk bulunduğu grubu sayıca olduğundan büyük, çok ve daha cana yakın gösteren bir özellik taşır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi pazaryerlerinde portakal, mandalina ve havuç satılan standların diğer meyve ve sebzelerin satıldığı yerlere göre daha fazla ve daha çok olduğu inancını İnsanlarda uyandırır. Kalp-Dolaşım Sistemine faydalı Erguvan rengi yine AKUT çalışanlarının Adapazarı, İzmit ve Gölcük de olan depremler sırasında, üzerlerine giydikleri tulumları da hep portakal rengiydi ki; bu renk elbiseleri ile Akutçular çevredekilerce kolaylıkla görülmekte ve büyük bir kalabalığın içinde bulunsalar bile kolaylıkla fark edilmekteydiler. Renk körlüğü, Renkleri ayırmakta güçlük çekilmesi ve yetersiz kalınması durumudur. Renk körlüğü, gözün renk algılayan pigmentlerinde sorun yaşanması sonucu meydana gelmektedir. Renk körlüğü olan İnsanların çoğunluğu, kırmızı ile yeşil renk arasındaki farkı ayırt edemez. Bir de daha az yaygın formu olmasına rağmen, sarı ile mavi rengin ayırt edilememesi şeklinde renk körlüğü de bulunmaktadır.
Biliyoruz ki evrende var olan her şey kendine özgü bir titreşime sahiptir. Renklerde, bir ışık frekansının belli orandaki yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Elektromanyetik yelpazeye baktığımızda, yelpazedeki her rengin kendine özgü bir titreşime sahip olduğunu görürüz. Aynı şekilde, İnsan vücudundaki hücre, organ, kas ve kemik de belirli bir frekansla titreşir. Bu frekansın değişmesi, hastalığa sebep olur.

indeks: Color therapy, alternative treatment, renk, zihin, beden, Spor, fiziksel sağlığı, zihinsel sağlığı, ruhsal sağlığı, kromoterapi, sanat terapisi, alternatif tedavi,Bursa, ekonomik, beyin sapı, rem, uyku
spiritual, physical therapy, color therapy, heart therapy, blood pressure, chromotherapy, red, art therapy health, Color, mind, body, emotion, balance, vitality, Sports, physical health, mental health,

.

Ceviz Kabuğu Suyu Diş Tartarlarına Karşı Faydalıdır.

Uyku Kas Ağrılarına Dinlendirir.

Anne Sütü Gözde Kaşıntı, Nezle, Kızarıklığa Faydalıdır.

Hurma, iktidarsızlığa iyi Geliyor

Parmak basınç masacı Akupunktur Vucuda Faydalıdır

Aloe Vera, Gözde Kaşıntı, Kızarıklık ve Göz Nezlesine Faydalıdır.

.

Bilgi kaynaklarımız:
www.google.com
www.faydaliyasam.com

UYARI:
Hastaliklari teşhis, tedavi etmek 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece hekimlerimizin görevidir. Bu web sitesinde yer alan bilgiler sağlıklı ve faydali yaşama hakkında tavsiye niteliğinde olup paylaşımlar ve konularımız tavsiye ettiğimiz ürünlerimiz ilaç değil, faydali yaşama besin destek ürünleridir. Tedavi veya doktor tedavisi yerine geçmez. Paylaşılan metinlerde ve Kürlerin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını kontrol ettirdikten sonra kullanmanız tavsiye olunur. Hayata sağlıklı, afiyet içinde, faydali yaşamanız dileklerimizle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir